Peş peşe gerçekleşen üye buluşmaları Ankara ve İzmir’de devam etti. İzmir buluşması için de bir sayfa açmayı çok istememize rağmen, ne yazık ki o buluşmaya ait yazılı çizili hiçbir detaya kayıtlarımızda ulaşamadık. Bu sayfaları okuyan ve katkıda bulunmak isteyen dostlara, bizlere ulaşacak en küçük bir bilgiyi bile seve seve değerlendireceğimizi hatırlatarak Ankara buluşmasına geri dönelim.
 
 
Elimizde çok az bilgi olan buluşmalardan biri Ankara buluşması da. Sevgili serapSU ile yaptığımız bir telefon konuşmasında tesadüfen varlığından haberdar olduğumuz bir kliple o günü yad edelim istiyoruz. Sevgili özgü, Ankara buluşması için bir çalışma hazırlamış… buluşmaya katılan dostlara ve asi-dizi.com forum ailesine armağan etmiş… Hikayenin görselleri ve forumun tanıdık isimlerinden gelen yorumlar, dizinin müzikleri eşliğinde bizleri o günlere taşıyor.
 
asi-dizi.com forum ailesine
özgüden minik bir anı
kalplerimizde bu günler ve bu aşk hiç bitmesin…
sevgiler
 

Asi Buluşmalar - 20 Haziran 2009 - özgü  by usayken
 
 
 
 
Asi, büyük bir aşk destanının tıpkı yeryüzünün tersine akan Asi gibi geçmişten bugüne doğuşu.
Asi bir gurur hikayesi
Çok sevilen bir babanın, baba evindeki huzurun, mutluluğun hikayesi.
Asi dize getirilemeyen doğanın, toprağın hikayesi.
Emeğin, emeğiyle var olanların.
Bir yağmur damlasına şükredenlerin, toprağı canı, namusu bilenlerin.
Hepimizde iz bırakan bütün hikâyeler gibi, “benim hikayem” diyeceğimiz kadar gerçek.
Sıcak ve bütün kalbimizle inanacağımız bir hikaye ASİ…
Demir: Zamanı şimdi ve burada durduramaz mıyız… Asi?
Gün iyiliğin ve güzelliğin üzerine doğsun…
Bazen görünenin ardına da bakmak lazım…
küpra yazdı: Aslında ikisinin de içi eridiği küçük dokunuşlar; en masum dokunuşlar diyebiliriz…
apple yazdı: Sanırım ben çapkın aşık gülümsemesi seviyordum:) hüzünlü mahzun haller ikinci tercihim:)
asdedoğan yazdı: Böyle mi tuttu belinden böyle mi baktı gözlerine diyor ya orada Demir, ben eriyorum, Asi’de eriyor zaten. Bırak gideyim diyor falan ama hikaye… Demir içeri girdikten sonra bile darmadağınık olmuş kalıyor bir süre balkonda.
-sezan- yazdı: Çiftimiz nişancılıkta nasılda usta : ) isabet konusunda üstlerine yok : )
suri yazdı: Asıl o kadar uzaktan kolunu tutup, savurup nasıl öyle bir sahnede denk getirebildiler dudaklarını karşılıklı, bence asıl budur alkışlanası…
keynes yazdı: Şimdi Asi elini uzatacak ve hayat duracak yeniden. Sonra Asi’nin aklında Demir’e sarılma hayalleri düşse… Demir iç titreten bir sesle Asi gelmiyor musun dese… As’nin eli Demir’in elinde bulsa yerini…
(Asi asansör düğmesine basacak olur)
Demir: Ben bastım.
Asi: Ben bu İstanbul’da tek başıma bir asansör düğmesine bile basamayacağım galiba.
özgü yazdı: Şu yemek olayı zaten ayrı bir dert… İstanbul’da tam yemeğe gidecekken bala ve kurtlar geldi:(   Asinin dediği gibi tüm aksilikler bunları buluyor
A: beğenmedin dimi…
D: yoo güzel olmuş
A: güzel bir elbisenin marifeti de bu olsa gerek…
D: güzel olan elbise değil sensin Asi…
 
EMİNEM yazdı: Demircim tokayı öyle bir itinalı takmaya çalışıyordu ki sanki tokayı takış biçimindeki estetikte bile ben Asi’yi sevmeye çalıştığını hissettim… sırtındaki dekolteye gözleriyle dokunmuştu bence…
-sezan- yazdı: İşte benim sahnem, o sırt dekoltesine baka kalan Demirciğim adeta bir kuğu edasıyla o güzel boynunu geriye atıp Demirin tokayı takmasına yardım eden Asi, ne güzel görünüyorlardı:)
eminem yazdı: Asi kızın omuzundan süzülen elbisenin askısını nede güzel sıyırıp yukarı doğru almıştı… sanki Asi kızın o ortamda doğadan – topraktan gelen o doğal güzelliğinden ve saflığından bir şeyler kaybetmesini istemiyorcasına…
pespaye yazdı: O zamanlar Asi çok hırçındı gerçekten, hiç dinlemeden sormadan sürekli infaz yapıyordu ama Demir de muzipçe bu haliyle eğleniyordu. Biliyordu çünkü kıskandığından yapıyor
O kızın gözleri uçurum gibi dikine bakmalı,
Saçlarının arasından rüzgar geçmeli,
Atının üstünde gururla oturmalı,
Çamurların arasında prenses gibi dolaşmalı,
Küstahlığı erdem gibi taşımalı,
ama gözleri sevgi dolu olmalı.
İŞTE BÖYLE BİR KIZLA
 
-sezan- yazdı: Demir Asi’nin topraklı eline ne kadar hassas davranıyordu… sanki kırılacakmış gibi usul usul dokunuyordu ellerine
Asdedoğan yazdı: Dolmacık başparmağının büyük ustalıkla gözyaşını silmesi
buse olmasını istediğim, o saçlara belli belirsiz dokunan dudakları
hele Asi’nin o son sokuluşu yok mu…
 
asdedoğan yazdı: Yer sofrasında yan yanalar
acımıştım ben o sarmalara
paramparça oldu garipler
Asi adeta Demir’i kaşıkladı orada
tek tek konmaz mıydı bu filan diyor Demir ama keyfi yerinde :)
 
pelus yazdı: Artık Asi gene reddederse yada olumsuz bişi yaparsa ben kendi ellerimle Asi yi Adana’ya götürücem ..:)
Birine dokunmak onun ruhuna dokunmaktır…
Bana dokunmana izin verdiğim için kendimden utanıyorum…
Bana dokunduğun için, işte bunun için seni asla affetmicem…
Hiçbir zaman…
 
-sezan- yazdı: Geçen sezon Asi’nin vesikalık fotoğrafı vardı Demir’de… belki hala duruyordur
 
özgü yazdı: Evet duruyor olabilir o ama önemli olan yüreklerinde aşkın duruyor olması galiba… umarım öfke ve kin ikisinin de yüreğindeki sevgiyi yok etmez
Tekrar sabun kazanına atmayı hiç düşünmedim… Bu altın senin… Tozlu köy yollarında tanıdığım mağrur prensesin… Aşkı için yıllarca boynunda sakladı onu bir kadın… Bu altının kaderi güzel bir kadının boynunu süslemek.
-sezan- yazdı: En güzel dans sahnesi
Atımın ölümüne kendim sebep oldum Demir. Kolyeni de kaybettim. Her şeyin suçlusu benim, değerli olan her şeyi kaybediyorum
Asi, özür dilerim. Şakanın tadını kaçırdım. Kaybettiğini biliyorum. Seni biraz üzmek istedim sadece…
Demir: Bu kolyeyi her gün boynuna takabilirim.
simgem yazdı: Bu sahneler gerçekten çok güzeldi. Duygular bu kadar mı hissettirebilirdi kendini yüreklerimizde… aşk böylesine mi sarabilirdi bizi…
yorumsuz:))) sözün bittiği an:))
tüm forum: Bir insana bir yazma ancak bu kadar yakışır:)
özgü yazdı: Asinin elinde; kazması, küreği, atının dizginleri, ot, çöp, toprak… hepsi yakışıyor:)
-sezan- yazdı: Hoş görünüyor olabilir ama bu konuda takıntısı olan seyircileri de düşünseler hiç fena olmayacak:) midemi kontrolde zorlanıyorum :)
sinem yazdı: Bu dokunuşlar AsiDemirimizin ilk ve küçük dokunuşlarından. Daha o zamanlarda yüreğim hopluyordu bu dokunuşlardan. Çiftimize daha sonra bunlar yetmez oldu tabiki bize de
a: Korktum birden. Ben hemen alışırım, alışmak istemiyorum.  
d: Sevmenin… sevdiğine alışmanın korkusu mu olur? Bundan daha güzel ne var hayatta? Bak ne güzel duruyor yanında, sevgi böyle birşey işte. Bu senin Asi
a: Benim mi?
d: Bütün kalbiyle ve ruhuyla senin.
Tüyo ALINTIDIR!!!
26. bölümü bekleyin efendim. Asi ile Demir arasında sahilde çok ama çok romantik bir öpüşme sahnesi gerçekleşecek. Öyle bir sahne ki adamı efkarlandırıp şişe şişe alkol aldırtıp sarhoş olmasına ve ehliyeti polise kaptırmasına sebep olacak :)
“Sen, ben, yer, gök, deniz, hepsi birbirine karıştı”
elay yazdı: Ne muhteşem repliklerdi. Sadece o diziyle sınırlı kalmadı zaten. Son zamanların belki de en romantik sözleriydi insanlar yıllarca bu sözlerle sevdiklerine aşk-ı ilan edecekler…
SEZON FİNALİ !!!
Asigülcan yazdı: O sahnede gel beni öp diyen ergen bir genç kızın halleri vardı. Demir’se   buzdolabından yeni çıkmış çubuk dondurma gibiydi :))
Asigülcan : Asi sevgilisinden çok uzun zamandır görmediği (kardeş, arkadaş, vs) birine sarılıyor gibiydi.
-sezan- yazdı: Sarılırken resmen tek beden oldular bence, sahnenin devamında ise üst bedenleri ayrıldı ama alt bedenlere dikkat!!
"kınayı getir aney… parmağın batır aney… bu gece misafirem… koynunda yatır aney…”
Demir: SEVGİLİMİN ELLERİ KINALANIYOR…
 
-Leyla- yazdı: Asi ve Demir bir birilerini gördüklerinde jenerik müziğinde başlaması ve aslanında kardeşine “bahtında senin gibi güzel olsun” gibi sözler söylemesi harika ötesiydi.
 
Asi-nilgün : Nikah esnası daha uzun ekrana taşınsa ne olurdu! Seyirci zaten 1 yıldır bu anı bekliyor. Hiç tadına doyamadım gelin damat sahnelerine, tadı damağımda kaldı.
“ASİYE DOĞAN ARTIK BENİM KARIMSIN”
 
-bjk- yazdı: Bence ötesi yok!!!
Asi: zorbanın tekisin
Demir: gözlerin nasıl da ateş gibi
 
aslıela yazdı: Ama sonucunda Demir istediklerini söyledi sabırsızlanıyordu Asi de öyle ikisi de birbirine karşı koyamadı ve malum sahne :)
 
EMİNEM: O gece babaları da orda olduğu için bir an bir adım geri duran bir karı-koca özlem dolu, hasret dolu, gerçek anlamda sevgi dolu, tutkulu ve arzulu bakışlarla bir anda direkt bu kadar mı güzel dudaklarını birleştirir…
 
zeynsu : Vuslatı çok bekledik ama tam vuslattı yani…
 
keynes : Bedenler bir ayrılıp bir birleşirken… gözler kapanıp… nefesler karıştı birbirine… zihnin ve düşüncenin ötesinde bir yerlerdeydiler…
 
-sezan- yazdı: Kızcağız kendini kaybetmişti, adamın olmayan saçlarını alnından temizliyordu aklı sıra Demir düğmelerini çözerken… o da sanki Demir’i yüreklendirmek ister gibi… olağan davrandı…
 
asdedoğan: O ilk sabahki hallerini hiçbir şeye değişmem. Demir’in Asi’nin eline kondurduğu minik buse, Asi’nin Demir’in çenesiyle boynunun arasına burnunu sokup mutlulukla gülümsemesi…
 
-sezan-: bu sahneye her baktığımda kuytu bir yerde gizlenip uzaktan onları izliyormuşum hissi uyanıyor bende çor gerçekçi bir sahneydi gerçek gibiydiler. Asi biraz zor ayrıldı sanki.
yorumsuz
 
özgü : Odalarına girip birbirlerini kanarcasına içtiler…
 
-sezan -: Aslında ikisi de acı çekiyor gibiydi… arzunun bedenlerine verdiği tahammülsüz acı yüzlerine yansıyordu… yürekleri bedenlerine sığmıyordu…
 
keynes : Gözlerdeki arzu bedenleri sardı… Asi ve Demir aşk adına teslim ederken birbirlerini birbirlerine… bedenleri ruh, ruhları beden oldu… dudaklarda başlayan tutku vücutlarını esir alırken… her şey yeni başlıyordu…
 
cisco yazdı:  Süper ötesi… Bayıldım. Asi Demir mutlu bizler mutlu bizler mutlu fazla söze gerek kalmadı. Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine…
a: bakma öyle
d: neden
a: utanıyorum
d: alışman lazım
 
yakamoz : Gerçekten müthiş bir başlangıç rüya gibi… ah ah : ))
seni ilk gördüğümde bu kız benim olacak demiştim… güneşimdi o benim
a: seni her gördüğümde kalbim yerinden çıkacak gibi oluyordu…
d: nasıl oluyordu…
a: işte böyle…
d: böyle mii…
 
EMİNEM : Asi kızın elini Demir kalbinin üzerine koyarken ben isterdim ki Asi kız kocasının kalbinin üzerine doğru başını götürerek o güzel kalbi öpsün…
Herkesin burnunun üşümeye başladığı sahne : )))
Demirler iş başına : ))
 
EMİNEM : Aşk ve mutluluk bir kadını bu kadar mı güzelleştirir… Tıpkı ay parçası misali ya da su gibi…
A: Direksiyona hakim olmaya başladın bari. Demir yapma sen işine baksana
D: İki işi aynı anda yapabilirim ben!
A: Lütfen biraz ciddi al
D: Nasııı !
A: aa
D: Böyle mi?
 
suri: Allahım o ne bakıştı arabadan “Asi” deyip, sanki son defa görüyormuş gibi, hüzünlü, aşk dolu, seni seviyorum dercesine… Ne büyük bir oyunculuktur, sanki oynamıyor yaşıyormuşçasına, fevkaladenin fevkindeydi, muhteşemdi.
 
serapSU : Asi ilk kez iki defa Demir’e sevgilim dedi çok yakıştırdım. Sezancım seni hatırladım Asi-Demir bakışmalarında yakınlaşmalarında… Var mı böyle gerçeği diyerek…
 
ÇAKIR : Bu kadar güçlü bir aşk mutlaka her şeyin üstesinden gelecektir… (senaristlerin bile üstesinden)
Kornaya basmasana korkutuyorsun kuzularımı…
yazmalı kuzucuk:))
3 hafta sonra gel herkesten önce yeni doğmuş kuzuyu sana satarım… BEKLEMEYENİN KUZUSU OLMAZ!!!
Kolyemi kaybettim… doğum günü hediyemdi… onu babam anneme vermişti… kaybetmeyeceğim diye anneme söz vermiştim…
artık babamı istemiyorum
seni de sevmiyorum :((
söz dinle bakayım… annemi arayayım çantamı getirsin… ben seni muayene ederim :))
 
keynes : Asi ilk danslarını hatırlarken… Demir vuslatı hatırladı…
 
serapSU : Böyle yakışan bir çift ben görmedim (gören varsa da bana söylemesin…) Onlar Romeo ve Juliet’i, Leyla ile Mecnunu modern zamanların…
 
tuuuubam : Muhteşem aşk, özlem, tutku dolu bir bölümdü. Şu anda bir yandan yazıyor bir yandan gözlerimi siliyor bir yandan da düzensizleşmiş olan nefesimi düzenlemeye çalışıyorum. Bu diziyi işte bu yüzden seviyorum.
 
-sezan- Daha dudaklara uzanırken gözler kapanıyor, hissiyat başlıyor. Demir öpüşmeye dudakları asının dudaklarını bulmadan birkaç saniye önce başlıyor.
 
apple : Sabah teknede birbirlerine gülmelerindeki sıcaklık bana Asi Demir’den çok Tuba Murat gülümsemesi gibi geldi…
 
ÖZGÜ : AsiDemir süpersiniz… bir çift bu kadar mı yakışır… ve iki oyuncu bu kadar mı güzel rol yapar… son sahne Cevdet Bey’in adının yazdığı o an resmen tablo gibilerdi…
 
serapSU : Sabah Asi daha bir güzelleşmişti. Bana teknedeki sarılmaları traktördeki sarılmalarını hatırlattı.
Demir: İçerde sana dokunamam, sarılamam, seni doya doya koklayamam, içerde hepsi yasak
Asi: Hemen odana dönmen lazım… Demir… Bende sana sarılmak ve hiç bırakmamak istiyorum ama olmaz… bunu sana yapamam
Demir: Bi kerecik yanağından öpeyim
 
simgem: Yürekleri nasıl da bütündü o anların içinde… dokunamamak… öpememek… sarılamamak… Uzakken yakını kendi beden dilleriyle camlar arasında yaşamak…
 
büşrAsi : Onları kalbimdeki en güzel nezarete atıyorum… cezaları da müebbet hapis… Aşklarını kalbimde daima hissetmek için bunu uygun gördüm… onları asla bırakmam. İlk defa bir duygu trafiğine girdim. Aşk ne diye sordular sözlüğünde Asi-Demir anlamı.
Asi: Şimdi sana bi masal anlatıcam… Kızını çok çok seven bi baba varmış… Bi gün denize açılmış…
Asya: Benim babam…
Önce en başını bilmen lazım… Çünkü bu hikaye senin annenle babanın hikayesi… Onlar birbirlerini çok seviyordu Asya… Evlendiklerinde çok mutluydular…
Asya: Aaa bu Demir ama
Asi: Hıhı
Asya: Babam o mu yani
Asi: Evet Demir senin baban
baba kızın kavuşması… :((
babamın kucağına gitmek istiyorum :((
asyam… kızım…
daha iyi bir fikrim de var… babamı da alıp denize gidelim… : ((
 
 
MASALSI AŞKIN SONU : (((
 
 
* Sevgili özgü'nün hazırladığı videoda yer alan bölüm ardından yorumları asi-demir.com formatına uygun olarak tarafımızdan editlenmiştir...