dizifilm/ Asi Bölüm Yorumları
 
funda
 
 
 
Asi’nin saçlarını Demir’in yüzüne savuruşu çok güzeldi. Demir nasılda kötü oldu yüzük meselesini duyunca. Hele Asi’ye soğuk soğuk bakması beni çok üzdü... Bana mı öyle geldi bilmiyorum, Demir bu bölüm ayrı bir karizmatik. Siyah da ona çok yakışıyor zaten. Bir de Melek’i bahane edip Asi’yi araması yok mu? Seni özledim demiyor da!
merve_polat / 5 Ocak 2008
 
Aaaaaaaaaa olur mu?
Seni özledim dese Demir’in bütün duvarları yıkılır.
Hoş yıkılacak olan yıkıldı çoktan da molozlarıyla uğraşıyor.
Ama Demir çok dayanmaz bu duruma.
Biran önce bir şeyler yapacak bence.
angel eyes / 5 Ocak 2008
 
"özel bir gecemi?"
"şehre nadiren indiğimiz için he seferi özel sayılır"
Sonra bakışan gözler... konuşmayan trip atan Demir... konuşturmaya uğraşan Asi... (Asi güzel bir cümle sarf etti ama hayret yani unuttummmm!)
Sonra kızımız konuşmayan Demir'i saçlarını savurarak dönerek ( bu arada saçlarıyla yüzüne bir şamar attı Demir'in) Defne'nin yanına gitmek için içeri girdi.
qsawe / 5 Ocak 2008
 
Bak olmadı be İhsan. Hiç hoşlanmadım bu Süheyla ile olan sahneden. Birden kendimi Neriman’ın yerine koydum da, çok kötü bir şey, hiç hoşlanmadım.
medsul / 5 Ocak 2008
 
‘Kalbimdeki yerini kimse dolduramadı’
İhsan’dan bu kadar aşk dolu sözler duymak pek hoş olmadı açıkçası ama karısını sevdiğini söylemesi daha hoştu ona da bu yakışır zaten.
Vveeee en çok merak ettiğim sahnelerden biri; Demir’in Asi’nin eline bakmak isteği sahne. Gerçekten çok şekerdi ikisi de. Hele Demir’imin görmesem olmazdı deyişi, beni bitirdi. O sahnede ikisi de çok komikti. Bakışları falanda bayağı sevimliydi.
merve_polat /5 Ocak 2008
 
Offf Offff! Öncelikle şu Demir&Asi'nin dans sahnesi. İki oyuncuyu da tebrik etmek lazım iliklerime kadar hissettim o anı. Nasıl etkileyici bakışlar, konuşmalar! Demir eritti bizi yine bu bölüm.
İhsan Bey arkadaşına güvendi ama güvendiği dağlara kar yağdı işte.
Mahkeme sahneleri izleyeceğiz demek ilerleyen bölümlerde. Asi nasıl tepki verdi! Onu görünce içim acıdı. Özellikle bu bölümdeki baba-kız sahnelerini izleyince daha bir kötü oldum.
archeologue / 5 Ocak 2008
 
usayken - MBC
 
 
Bu bölümü hiç beğenmedim. Ne kadar amatör ne kadar boş bir bölümdü. Tamam, uzatmak adına arada böyle boş bölümler de izlemek zorundayız ama bu kadar da boş sakıza dönen bir bölüm olmaz ki kardeşim. Anlamlı hale getirmeye çalışmışlar ama hiç işe yaramamış. Beğenmedim.
Neshilan17 / 5 Ocak 2008
 
Son bölüm anlatılmaz izlenir.
Yazamadım, sahne kaçırmak istemedim. Dans sahnesinde sözler ve mimikler güzel ama yetmedi! Demir'in açılması bu kadar işte...
qsawe / 5 Ocak 2008
 
Bence de anlatamazsın, izlemek lazım. Demir açılmadı ki, Demir daha kendine bile itiraf edemedi Asi’ye aşık olduğunu.
medsul / 5 Ocak 2008
 
Of Demir offfffff!
Bir insan böyle güzel aşkını anlatabilir mi?
Bir de soruyor kıza, hala gururlu kız mısın diye.
Yahu sen nesin? Hale bak! Gururdan açık açık bile bir şey diyemiyorsun. Kuduruyorsun kıskançlıktan, sonra kızı yolda arabaya at zorla, balkonda zorla kollarına al. Bu kadar mı gururlu ama kıskançlığına yenilen aşık olunabilir? Bu kadar mı güzel oynanır, bu kadar mı güzel bakılır?
Başkasının bu hissi vereceğini düşünmüyorum. Asi’nin bırak beni demesi nasıldı? Aslında bırakma demeye getirdi resmen. İkisine tebrikler!
Vamos / 5 Ocak 2008
 
Dans sahnesi beni kalbimden vurdu. Vay vay vay, ey aşk sen ne güzel ne muhteşem bir şeysin. İtiraf olsun ya da olmasın mimiklerle bakışmalarla dokunuşlarla yaşanan aşk en güzel aşktır.
İhsan ezelden beri Süheyla'ya aşıkmış. Neriman’la da öylesine zoraki evlenmiş demek ha? Ee belliydi... neyse aşka saygımız sonsuz efendim.
cave77 / 5 Ocak 2008
 
Arkadaşlar, Demir açık açık olmasa da resmen ilanı aşk etti değil mi? Yoksa bana mı öyle geldi? (o muhteşem dans sahnesinden sonra dünya ile bağlantım gitmiş gibi sanki de!)
Böyle bir güzellik, böyle bir doğallık, böyle bir romantizm, böyle bir çaresizlik olabilir mi? Demir aştı kendini valla, Kerim’e gülüp duruyor ama Kerim’den beter olacak bence.
kardelen2086 / 5 Ocak 2008
seerose / 28.08.2009
 
 
 
İnanamıyorum! İhsan Bey ile Süheyla'nın arasında bir şey olmamış, Süheyla karşılıksız sevmiş derken, meğer sevgili çıktılar. İhsan Bey kendi söyledi bir hata yapmış ve Neriman’la birlikte olmuş, hamile kalınca da Cemal Ağa’nın yalvarışları üzerine evlenmiş.
Evet, Neriman’ı tanıdıkça sevmiş ama Süheyla gibi asla. Kalbinin bir yarısı onda kalmış.
Kenan’a ben git gide kıl olmaya başladım, geçen bölüm ayaküstü kızınızı tanımak istiyorum dedi durdu, şimdi tutmuş ertesi gün evlilik teklifi edeceğim diyor, ne oluyor, ne oluyor, atlı mı kovalıyor?
Madam Cemal Ağa’yı Süheyla’dan kıskanmaya başladı, bir de meğer o konağın geçmişteki hanımıymış, ne kötü şimdi kahyalık yapmak?
Gelelim en güzel sahneye;
O ne bakışlardı aman Allah’ım ben eridim olduğum yerde, Asi nasıl durdun sen?
"belini böyle mi tuttu, böyle mi baktı gözlerine?"
Asi anlasana kızım artık, bu çocuk sana deliler gibi aşık, evet biraz dilsiz, konuşma özürlü henüz kendine bile itiraf etmeyi başarabilmiş değil, hazımsızlık yapıyor şu anda ama körkütük aşık, kütükler bile bitti hatta.
Demir ne güzel söyledi aslında, Asi için iyi oldu, aklını başına getirir. “Asi sen tanıdığım o gururlu kız mısın hala, yoksa kendini feda edecek misin”?
Orada yapma etme derken aslında Asi'nin istediği başka bir şeydi, bence daha fazlasını bekledi… ben de.
Bittim ben o sahneye, sanırım kimse kalmamıştır zaten sağlam. Hayır geçen bölüm dudak dudağa gelen bendim sanki, bir tripler bir tripler almış başını gidiyor ikisinde de. Hele Asi iyi de yine yaklaşıyor, konuşuyor da… Demir burnundan kıl aldırmıyor.
Neydi o eldiven muhabbeti? "çıkar o eldivenleri, niye takıyorsun, ne gizliyorsun, parmağına geçirdiğin o saçma sapan şeyi mi" süper süper...
aslanselda / 5 Ocak 2008
 
Süheyla-İhsan, olayının eskisini henüz bilmiyoruz. Önyargılı olmamak lazım...
Bir aşk olduğu bu akşam netleşti. Bu Neriman'dan önce yaşanmışsa, kime ne? Neriman varken yaşanmışsa, vururuz tokmağı İhsan'ın tepesine tepesin. Şu andaki muhabbetler geçmişin hesaplaşması. Henüz beni çok rahatsız eden bir sahne olması… çok olmadığına göre az rahatsız olmuşum... o da, gizli saklı bir yerlerde buluşulup konuşulması. Antakya'da ulu orta konuşulamaz diye bir kural yok sanırım.
Kimsenin görmesini istemiyorsan, herkesin gözü önünde bulun. Kimse sana dikkat etmez. Aklına kötü fikir gelmez.
Bölümü beğendim, boş değil tam tersine, birçok konuyu açıklayan bir bölümdü. Tehditler uçuştu. Duygular gizlenmeye çabalansa da ucundan kıyısından ortaya savrulmaya başladı. Kenan biraz daha aydınlandı... var bu çocukta bir tuhaflık.
Son sahne, çok uzun zamandır ilk kez heyecanlandırdı, beni. O kıskançlığı iliklerimde hissettim. Tekrar tebrik etmem lazım, duygularını bize bu kadar iyi yansıtan iki oyuncumuzu da kutluyorum.
qsawe / 5 Ocak 2008
bnm / 03.01.2008
 
 
O dans sahnesi de her şeye bedeldi hani! Nasıl da kıskandı Demir? Belini böyle mi tuttu, gözüne böyle mi baktı? Harikaydı! İliklerime kadar aşk hissettim. Hem Murat’ı hem de Tuba’yı kutluyorum, bize yine aşkı yaşattıkları için.
deniz123 / 5 Ocak 2008
 
Eldiven ve son sahne olmasa resmen sıkılacağım aslında ama normal geliyor. Her bölüm aynı tempoyu yakalamak zor. Ama tahminimce Asi-Demir aşkının tam itiraf edilememesinin reyting getirdiğini düşünüp olayı uzatıyorlar. Farkındaysanız son sahnelerin hepsi Demir ve Asi’nin olduğu bölümler. Resmen o son reklamdan sonraki bölüm için bekliyoruz. Bu biraz kandırıkçılığa giriyor artık. Yan hikayeler de yavan kalıyor gitgide. Her şey bir sır.
Süheyla-İhsan durumu
İhsanla Neriman’ın evlenme evresi
Demir-Asi açıklanamayan aşkı
Bülent’in tam olarak ne yaptığı
Bu gizem ve sırlar odası havasından sıyrılma vakti geldi sanki.
Vamos / 5 Ocak 2008
 
Bu dans sahnesinden sonra eskisi gibi olamazlar artık. Bu işin adını koyacaklar artık, koymaları lazım yani.
Ya öpüşsünler (ki çok yakındılar, ha bunları söyleyip sarılmışsın kıskandığını belirtmişsin, hissettirmişsin ha öpmüşsün ne fark eder) ya da bir daha birbirlerinin yüzüne bakmasınlar. Anlamamazlıktan gelmeleri çok saçma olur... ya da bir şey yokmuş gibi davranmaları.
pest / 5 Ocak 2008
 
İhsan amca Kenan’a sırf Demir dinliyor diye anlayışlı davranmış.
Şaşırdım!
aasiii / 5 Ocak 2008
 
En çok Asi Demir sahnelerini beğensem de en çok hoşuma giden dizi başlarken ki isimlerin gösteriminde konuk oyuncu: Mehmet Aslan demeleriydi. Yani Kenan bizim aşıkların konuk kara kedisi.
e.L_a / 5 Ocak 2008
 
Artık, gına geldi canımıza tak etti, itiraf etsinler de bizde kurtulalım. Gerçi aşkın her zaman söylenemeyeni çekicidir, bir arkadaşın söylediği gibi dile gelmemiş, ufak dokunuşlarla, bakışmalarla olan aşk daha çekicidir. İlerlediğinde bu çekicilikten pek eser kalmaz ama istiyorum istiyorum istiyorum işte… itiraf etsinler şöyle bir sarılsınlar istiyorum bana ne!
aslanselda / 5 Ocak 2008
 
funda
 
 
Ben dans sahnesinde kaldım… çarpıldım!
Demir'in Asi'yle Kenan'ı kıskanması, kendini dışarı atması, bunu hisseden Asi'nin Demir'in arkasından gitmesi, Demir'in onu balkonda görünce nutku tutulmuş şakın hali...
Benim için itiraflarını sözle yapmalarına hiç gerek yok. Bu çiftin arasında inanılmaz güzel bir elektrik var... ve izlerken bende bu elektrikte çarpılıyorum.
brnnn / 5 Ocak 2008
 
Bu arada Tubacığımı kutluyorum. Bölümü güzelleştiren tek şey onun sergilemiş olduğu oyunculuktu. Gerek Kenan sahnelerinde olsun gerek Demir sahnelerinde olsun bana duyguları çok iyi işliyor. Demir'in kıskançlığı güzeldi, ama Asi'nin "yapma" demesi "gitmem gerek" deyip de gitmek istememesi harikaydı. Çok ürkek bir tavır, gerçekten harika oynamış Tubiş, kutlamak gerek.
Neslihan17 / 5 Ocak 2008
 
Baba kız sahneleri bana biraz fazla abartılı geldi. Son sahnede de herkesten çok Asi "baba baba" diye bağırdı. Hâlbuki bu tür durumlarda en çok küçük çocuklar daha fazla feryat eder. Asi’nin baba sevgisini gözümüze gözümüze soktular iyice. Ayrıca Demir’in tripleri de hiç hoşuma gitmedi. Kendisine açılmamış bir adamın peşinden Asi’nin neden koştuğunu da anlamadım. Demir Kenan’ın niyetini duyunca bu bölüm Asi’yle daha fazla ilgilenir sanıyordum ama trip yapan ve kendini kasan Demir oldu. Asi’nin Demir’in peşinde dolanması pek mantıklı gelmedi bana.
modest2000 / 5 Ocak 2008
 
Yapmayın! Kız ne zaman adamın peşinden koştu?
Tamam, belki balkona çıkma sahnesi daha mantıklı olabilirdi ama burada Asi Demir’in kendine neden böyle gereksiz tavır yaptığını anlamak için gitti ki iyi ki gitmiş süperdi sahne.
medsul / 5 Ocak 2008
 
Balkon sahnesi dışında, Asi Demir’e birkaç kez neyin var diye sordu. Defne Kerim buluşmasında Asi Demir’i de içeri çağırdı. Naz yapan taraf Demir oldu. Sizi bilmem ama ben kasıntı Demir tavırlarından hoşlanamıyorum maalesef. Dizinin adını da "Asi" değil "Demir" koysalarmış tam olurmuş yani. Ayrıca baba-kızın güzel diyaloğu iyi hoş da ben fazla dozaj hissediyorum yine de, biraz yapmacık geldi bu bölüm.
Bu arada İhsan’ı Cemal Ağa ihbar etti sanırım. Normal şartlarda Cemal Ağa’nın bu tavrına çok kızardım ama bence Cemal Ağa iyi yaptı. Ne öyle Süheyla ile gizli gizli buluşmalar, romantik konuşmalar falan. Cemal Ağa bunu duyunca gitti ihbar etti İhsan’ı. Cemal Ağayı hiç sevmiyorum ama iyi yaptı bence.
modest2000 / 5 Ocak 2008
usayken - MBC
 
 
Kerim gerçekten çok şirin Defne de öyle. Birbirlerine çok uygunlar. Bu arada Demir Kerim’e Asi’den hoşlandığını açıkça söylemedi ama Kerim farkında. Gerçi Demir’de belli ediyor ama. Mesela yemeğe giderlerken Kerim’in gelip Demir’e Kozcuoğluları da orada müjdem var filan demesi buna işaret...
gülendam83 / 5 Ocak 2008
 
Aslında Asi’nin Kenan ile dans etmesi iyi oldu. Demir’in dili çözüldü. Ona hissettirdi kıskandığını ve ona nasıl baktığını ve başkasının ona bakmasını istemediğini.
narima / 5 Ocak 2008
 
Şimdi Demir'in haklılığını izleyeceğiz.
Demir “ben demiştim, uyarmıştım” diyecek, Asi’de onun iyi niyetinden emin olacak, Demir yanlarında olmak isteyecek, Asi gerek yok deyip gurur yapacak.
Arada Kenan çıkacak “ben varım, size gerek yok” diyecek, Demir gurur yapıp geri çekilecek. Demir geri çekilince Asi bozulacak, kendini geri çekecek. Ortam yine gerilecek, vuslat başka bahara kalacak. Kıssadan hisse size.
aslanselda / 5 Ocak 2008
 
bir de Demir hani Melek’in attığı çiçeği aldı ya ben de onu Asi’ye verecek sandım ama olmadı tahminim tutmadı.
Cansu* / 5 Ocak 2008
 
Çiçek değildi canım o, pamuktu ama dediğin gibi ben de saklayacak sandım. Fakat yanılmışım. Asi’ye ait olan her şeyi düştüğü zaman arakadan toplayan Demir olunca böyle düşünmemek elde değil.
yaren.yaren / 5 Ocak 2008
 
Her ne kadar Demir içten içe Asi’yi kıskansa da yine de burnundan kıl aldırmıyor. Her defasında Asi ona yaklaşmaya çalışıyor. Defne ile Kerim in buluşacağı yerde kapı önünde karşılaştıklarında da Demir yine tafra yapar gibi konuştu. Önceki bölümdeki top oynama sahnesinde de yine Demir onlardan uzak duruyordu. Her zaman ilk adımı Asi atıyormuş gibi oluyor. Bu gece ki dans sahnesinde de bir nevi öyle oldu. Demir dışarı çıktı. Ardından hooppp bir baktık Asi dayanamadı. Uyuzu (ay bölümün başından beri uyuz kelimesine takıldım, Kerim ne kadar da içten ne kadar da güzel söyledi öyle, ilerleyen sahnelerde de Kerim’i her gördüğümde gülmekten bir hal oldum) şu madama şutladı ve soluğu Demir’in yanında aldı. Çok da iyi oldu tabi ki.
Artık diyorum Demir şu çekimserliği bir yana bıraksa da kartları biraz daha açık oynasa. Yoksa o gururlu kızdan eser kalmayacak!
kardelen2086 / 5 Ocak 2008
bnm / 05.01.2008
 
 
İnanılmaz performans sahibi oyuncuların yetenekleriyle neler başarabileceklerini sanırım hepimiz görüyoruz...
10. Bölüm bence Demir- Asi çifti için bir dönüm noktası...
Bir milat...
Bu zamana kadar birbirlerinden emin olamayan azıcıkta olsa şüphelendikleri sevdayı göz ucuyla da olsa kaçamak bir bakışta arayan Asi ve Demir artık eminler.
Asi ve Demir'in dans sahnesinde Demir ona yalvarır gibi bakıyordu.
"-Gel unut desen hiçbir şey umurumda değil!" der gibi...
"-Aşkın A’sından anlamayan beni dize getirdin..." der gibi...
Hayatlarında eksik giden bir şeyleri tamamlamış gibi... Ay ve yıldız... Denizle martı...
O bakışlarda o kadar çok duygu gizliydi ki... Yaşanmamış bir sevdayı yaşar gibi...
Ve yazamayacağım birçok duygu yüklüydü...
Bu kadar saf ve temiz bir aşkı bize yaşatan oyuncularımızın da bunda büyük payları var... Gerçekten şapka çıkartılacak bir performanstı... Tebrikler.
İlk gün ki gibi temiz ve saf aşklar hayatımızdan eksik olmasın...
ağır-abla / 5 Ocak 2008
 
İhsan için ihbar var dediler. Biri ihbar etmiş ertesi güne mutlaka eve döner, sonuçta Cemal Ağa adamla konuşurken demişti kanunsuz bir şey yok diye. Cemal Ağa kızdığı için ihbar etti bence. Yemekten ayrılırken arkalarından merakla bakma sebebi de oydu bence ama benim devamı için 2 şüphem var:
- İhsan Demir’in onu ihbar ettiğini düşünebilir. Sonuçta Demir’in iyi niyetine inanmayıp Bülent konusunda ısrarından şüphelenebilir.
- Cemal Ağa’dan da şüphelenebilir…
umarım bu ikincisi olur.
Asi’nin tepkileri konusunda da:
- İhsan’ın en kısa sürede serbest bırakılması için Demir devreye girebilir. Ama Mr. Darcy gibi bunu açık açık söylemez. İhale de Kenan’a kalır. O kurtarmış yardım etmiş diye düşünürler. Asi de ona minnet duyar ve karşılık vermeyebilir ama ters de davranamaz.
- Asi de yine bu konuda Demir’den şüphelenebilir. Ona ters davranır. Hatta inat olsun diye Demir’in yanında Kenan’a nazik davranır.
Vamos / 5 Ocak 2008
funda
 
 
Ben bu İhsan'ın götürülme olayının Demir'e bağlanacağını düşünmüyorum, çünkü bence İhsan Kerim ile Demir'in samimiyetine inandı, buna eminim, Bülent’e bile gitti.
Asi Demir'in peşinden koştu diyenler var, haksız da sayılmazlar, genel olarak inatçı olan taraf Asi'ymiş gibi hep görünse de, Asi daha yumuşak sanki. Demir daha çok naz yapıyor, bu bölüm hep Asi dolandı kedi gibi etrafında, sürekli Demir'den ilgi bekledi, göremeyince kendi ilgilendi.
Baba-kız sahnelerine gelince; bölüm başındaki o sahnelerine bayıldım aslında. Ne baba-kız bunlar ya demiştim, duygulanmıştım ama abartıldığı konusunda hemfikirim. Tek kız olsa Asi hak vereceğim ama diğer kızlar çok geri planda kalıyor. Asi tarla vs. işlerde yardımcı diye, sürekli babasıyla birlikte diye, tek sevgili kızı o imiş gibi gösteriliyor.
Son sahnede de, yine diğer kızlardan "baba" sözcüğü çıkmadı, Asi'den başka, illa Asi başrolde diye böyle olmamalı. İnandırıcılık sıfıra düşüyor.
aslanselda / 5 Ocak 2008
 
Yine kurguda düzensizlikler, yine hikayedeki akıcılıkta sorun vardı. Seyir kalitesini düşürüyor ve hikayeden kopuyorsun. Her bölüm söylüyorum yine söyleyeceğim şu kurgu olayına bir el atmaları lazım.
Bunun dışında iki sahne beni benden aldı. Demir’in Asi'nin eldivenini çıkarttığı sahne ve dans sahnesi.
Açıkçası Demir'in Asi'nin eline bakmaya çalıştığı sahneye kadarki kısımda sıkıldım. Çetin Tekindor ve Tuncel Kurtiz'in sahnelerine bayılıyorum ama gereksiz olmadığı sürece.
Demir Asi'nin eline nasıl bakmaya çalıştı öyle? Yine kaba ve bir zorba gibi hareket etti ama oradaki kıskançlığı ve diyalogları çok güzeldi.
İhsan'ın Süheyla’ya dedikleri hakkında yorum bile yapmak içimden gelmiyor. Neriman’ı seviyorum ama “sana hala aşığım” dedi adam ya… Gururlu İhsana bak hele!
Ve dans dans dans
Kıskançlık, çaresizlik, gurur, aşk, bakışlar
Bölümü izlemeyip sadece bu sahneyi izlesem yetermiş. Nasıl bir sahnedir bu? Nete düşsün ben bir kaç yüz defa izlerim şu sahneyi diyorum başka bir şey demiyorum… diyemiyorum.
Asi&Demir
gerçek_aşk86 / 5 Ocak 2008
bnm / 05.01.2008
 
 
Aslan'ın bu bölüm yeni takıldığı kız Demir'in kız kardeşi oldu.
Bu çocuk gerçekten psikopat hareketler sergiliyor ama sanki sonunda onu gösterdikleri gibi çıkartmayacaklarmış gibi geliyor.
Bunu düşünmeme sebep bir cümle oldu;
"beni Aslan getirdi buraya teyze, aslında başta korkutuyor ama aslında iyi bir çocuk"
Gerçekten bize böyle yansıtılmış olabilir ama farklı da çıkabilir.
aslanselda / 5 Ocak 2008
 
Defne-Kerim'e bayıldım... İkisi adına da sevindim.
Fakat bu evliliğinin önüne koyulacak 'koca bir taş' olacaktır eminim...
O taşında Kerim'in kız kardeşi olmasından şüpheleniyorum...
çarşı_903 / 5 Ocak 2008
 
Başından beri İhsan Bey’in özellikle Süheyla’nın gelişinden sonraki ilk karşılaşmalarını da görünce asla ihtimal vermemiştim. Süheyla’nın kendi yaşadığı bir aşk, o karısına aşık diye düşünürken, büyük bir hayal kırıklığı yaşadım bu bölüm. Benim de hiç hoşuma gitmedi bu sahne.
Cemal Ağa'ya bakıyorum da şimdi İhsan'a neden bu kadar kızgın olduğunu anlayabiliyorum artık. Ben de olsam kızımı sevmediği halde hamile kalmasına sebep olan ve evlenmeleri için baskıda bulunmak zorunda kaldığım bir damadı istemezdim ve de nefret ederdim hayatım boyunca.
Cemal Ağa'ya haksızlık yapmışım diye düşünüyorum bunca zaman.
aslanselda / 5 Ocak 2008
 
O dans sahnesi artık bir şeyleri net bir şekilde ortaya koydu. Demir Kenan yüzünden kıskançlık krizlerine girdi ve kızdı gibi… sanki kızgındı. İyi de oldu bir anlamda. Asi de Demir’in gözlerini neden kaçırdığının, neden temas kuramadıklarının derdine düştü. Çok belliydi, bir şeyler ters gidiyor o da Demir’deki bu halin farkına vardı. Ve nihayet Demir Bey bazı şeyleri ifade etti.
İhsan Süheyla’ya bazen istemeden yapılan bir anlık hata gibi bir cümleyle başlayıp .Neriman’ı tanıdıkça çok sevdim dedi. Demek ki mecburiyetten sevmeden evlendi. Anlık hata (Defne ye hamile kalması)
Artık bundan sonrası çok önemli. Aşk dile geldi.
Elaaya / 5 Ocak 2008
usayken - MBC
 
 
Asi... Demir... Bir çift bu kadar mı birbirine yakışır! Hem içten içten yanacaksın, hem bu ateşi bakışına taşıyacaksın, hem çekim gücüne karşı koymaya çalışacaksın, hem de birbirinin peşi sıra sürüklenmekten kendini alı koyamayacaksın... Demir bu akşam kendini biraz daha açtı. Bakışlarının yanında hareketleri, dokunuşları en önemlisi cümle aralarına sıkışmış itirafları, kızgınlığının altına gizlediği kıskançlığı kalbini biraz daha ortaya çıkardı. Özellikle iki sahne (izlerken ilkinde çok eğlendim ikincisinde üzüldüm) Asi'nin elini görmekteki ısrarı ve "görmesem olmazdı" deyişi ve balkondaki serzenişi ve bir anda kendine güvenini kaybedişi. Dahası Asi'nin vereceği kararın ne olacağı konusundaki endişesi tekrar tekrar izleyebileceğim sahnelerdi. Asi bu akşam Demir'den daha pasif geldi gözüme (Balkon sahnesi hariç). Ama gerek Demir'e olan davranışlarındaki içtenlik gerekse Kenan'a karşı gösterdiği ilgisizlik ve isteksizlik ondan beklediğim bir şeydi.
albizzia / 5 Ocak 2008
 
İhsan Bey beni de hayal kırıklığına uğrattı. Zaten dizinin başından beri sürekli başkalarının boyunduruğu altında ezilen, ailesinden kalan gururu, toprağı yöneteceğim diye bu işlerin altında ezilmiş bir adam izlenimi veriyordu ve sevmiyordum. Karısını köşe başlarında beklediğini öğrenmiştik bugün bir baktık karısını evlendikten sonra sevmeye başlamış ama Neriman Hanım evlenmeden önce hamile kalmış. İhsan Bey amca Süheyla’yı seviyormuş! Nasıl sevgi anlamadım? Başka bir kadını sevip başkası ondan çocuk bekleyecek bu seven bir adamın değil zayıf bir adamın görüntüsü oluyor. İhsan Bey belki Asi’yi bu yüzden seviyordu kendisinde olmayan bir yön olduğundan. Asi kızların içinde en güçlüsü ve yaşama karşı dik duran kızı kendisi öyle olamadığı için Asi’nin de bunu başarması yüzünden Asi’ye daha çok bağlı olabilir.
sinem* / 5 Ocak 2008
funda
 
 
İhsan Bey Bülent Bey hakkında herkesin bu denli bilgisi olduğu halde neden “arkadaşıma güveniyorum” demekle ısrar ediyordu? İhsan Bey Bülent Bey’in işinden haberi yok ama sonuçta ilgilenmekte istemiyor. Çünkü daha fazla borç batağına girmektense ve herkese karşı gururunu incitecek herhangi bir şey yapmaktansa, bazı duyumları göz ardı ve kulak arkası yapıp Bülent Bey'den sözde güvendiği arkadaşından parayı alıp, Demir'e borcunu ödemeyi yeğledi. Bu son sahnede olduğu gibi herkesin beklediği ama kesinlikle kimsenin istemediği bir sahne izledik. Olmadı İhsan Bey olmadı!
Hatalar insanlar için. Benim endişem İhsan Bey’in ihbar edenlerin Demir'den bilmesi. Ama tabi Demir kaçak ihbarı yapacak olsa yani onu çok zor durumda bırakacak olsa neden parayı geri iade etme gereği duysun?
Bilmiyorum, İhsan Bey böyle mi düşünür? Gerçi düşünmeyebilir. Daha önce de Bülent Bey’e gitmiş, polislerin geldiğinden falan bahsetmişti. Ayrıca suç şuan mevcut mu bilemiyoruz. Bülent Bey tüm suçu İhsan Beyin üzerine atmış olabilir. Belki de hiçbir şey olmayıp, İhsan Beyi evine geri göndereceklerdir.
Süheyla Hanım’ın İhsan Bey’le konuşmalarını çok geç kalınmış bir konuşma. Süheyla Hanımın oğlu ile ilgili bu bölümde de bir şey öğrenemedik. Benim anlayamadığım, İhsan Bey özellikle karıştırma, dipsiz bir kuyu tarzı (buna benzer benzetmeler) sözlerle Süheyla’yı oğlunu aramaktan vazgeçirmek istiyor. Oysa çocuğu belli doğunca almışlar. İhsan bazı şeyleri bu kadar mı göremiyor anlamıyorum. Gençti, toydu… Ancak bu kadar basit olamaz! Öbür türlüsünü zaten düşünemiyorum. Çünkü evladını herkes bulmak ister. Anneyi evladından kimse ayırmak istemez. İhsan Bey de ayırmak istemez, tersi bulmasını ister. Ama neden bu kadar bu olaya uzak bakıyor çözemedim.
Tabi bu bölümü güzelleştiren sahnelerden bir tanesi de Kerim’in Defne’ye evlenme teklif etmesi. Yazık Defne’ye annesi acele ettirdi, Kerem acele etti. Sonunda kız 1 saat bekledi. Yoook! Demek ki neymiş erkek milletini bekletecekmişsin. Ama tabi çok doğal bir şekilde evlilik teklifi yapıldı. Defne’nin babasıyla konuşması da çok doğal, çok hoştu. En azından Defne gibi sessiz, uyumlu, çekincen, utangaç, romantik bir karakterin babasıyla konuşması çok tatlıydı.
Veee vee gelelim hepimizin çok etkilendiği, çok sevdiği... Demir’le Asi sahnesi. Bu kadar güzel bir sahne olur! Demir’in Asi’nin belinden tutup, gözlerinin taa içine bakıp "İçerde dans ediyordunuz, böyle mi belinden tuttu, böyle mi gözlerine baktı" demesi ve "Sen hala o gururlu kız mısın? Kendini feda edecek misin?" ki bu babasının maddi durumundan etkilenmemesini kastediyordu.
Bundan önce de Demir’den çok sayıda sinyaller gelmişti. Eldivenini çıkartıp, yüzük var mı diye bakması, o güzel bakışlar... her şeyi anlatıyordu. Ama bazı şeyler için çok erkendi. O yüzden Demir zamana bıraktı.
Bu arada belki hiç bahsedemiyoruz ama oyunculuğunda her rolde çok başarılı bulduğum usta Nur Sürer var. Ona kocaman alkış. Çünkü bu dizide ayrı bir havası, hoşluğu var.
Bir de yine büyük oyuncu Tuncel Kurtiz var. Ben şiirlerini duyuyordum. Çok güzel şiirleri var. Tuncel Kurtiz i de kocaman alkışlıyorum.
pas.si.on79 / 5 Ocak 2008
ÖZLEM
 
 
Ben çoğumuz gibi İhsan Bey’e kızmadım. Geçmişte yarım kalmış ve kaldığı yerde acısı birikmiş bir yaranın izinin sızlamasıydı sadece. Hani orda olduğunu unutmuşsunuzdur da bir an yaranın sebebini hatırladığınızda eliniz gider şöyle bir dokunursunuz, o kadar. Bazen, yılların bile azaltamadığı, içte kalan sözler, duygular vardır. Onlardan kurtulabilmeniz için dile getirmeniz gerekir. İçinizi temizlemeniz, gerçekten yeni bir sayfa açmanız için yaşanmamışlıkları akıtmanız gerekir. Nihayetinde İhsan karısını seviyor ve bunu her zaman dile getiriyor ve de gösteriyor (zaten Neriman'da da onu başkasına bırakacak göz yok(muş). İlk bölümlerde babasına öyle dememiş miydi "ne yapabilirdim ki, etrafında bir sürü kız vardı")
Geçmiş için yapılacak bir şey olmadığı gibi geçmişte olanlara öfkelenmek, küllerin altını karıştırmak da gereksiz bence. İhsan ve Süheyla'nın konuşması geç kalmış bir itiraftan açıklamadan başka bir şey değildi bence...
albizzia / 5 Ocak 2008
 
Aslında İhsan Bey'le Süheyla Hanım'a kızıyoruz. Yorumların hepsi neredeyse öyle. Bence haksızlık ediyoruz. Çünkü ilk anda kendi anne ve babamızı düşünüyoruz. İkisi de çok zor bir hayat geçirmişler. Hatta ezilmişler. Geçmişe mahkum olmuşlar. Onları anlamamız lazım. Yaşamımızda gerçek aşkı bulmamız hele hele onunla hayatı paylaşmamız hepimize nasip olmayabilir...
Ben İhsan Bey'le Süheyla'nın önümüzdeki bölümlerde artık buluşacaklarını sanmıyorum... Süheyla onu anladı ve hoşçakal dedi zaten...
İhsan Bey çok derin, Asil, zarif bir adam... Neriman'ın onun derinliğine inmesi çok zor... İkisi çok farklılar... Bence Süheyla aşık olunacak bir kadın. Neriman'da sadece sevilecek.
brnnn / 5 Ocak 2008
 
Genel kanı bölümün çok güzel olduğu... Zaten o son sahne her şeye değerdi. Asi-Demir sahnelerinin az olmasından şikayet var... evet çok haklı bunu yazan arkadaşlar... ama olan da, bayağı bir etkileyiciydi. Yalancı Yarımcileri eski günlere götürdü.
Bize, güzel güzel bakan, mimikleriyle aşklarını haykıran aşıklar lazım... " seni seviyorum" dese ne demese ne... bu akşamki sahne, binlerce "seni seviyorum"dan daha etkileyiciydi... Tuba ve Murat .... qsawe / 5 Ocak 2008