dizifilm/ Asi Bölüm Yorumları
 
funda / 02.11.2009
 
 
Artık bölümün sonunda ümidi kesmiştim bu öpücük bu bölüm değil diye.
Asi Demir'in peşinden gitti. Veee…
archeologue / 2 Şubat 2008
 
Kesinlikle beklemiyordum. En taklidinden "aşk ve gurur" yağmur sahnesi yapacaklar diyordum. Ama en kralı oldu.
bbg / 2 Şubat 2008
 
Asi Demir’e kıskandığını anladığını söyledi.
"odamdaki resmi Kenan çekti dediğimde yüzünün şeklini gördüm."
"asıl sen Halep’den döndüğümden beri yüz vermediğim için deliye döndün."
"sen ne kadar kendini beğenmişsin." dedi ve arkasına döndü… gidecekken… Demir kolundan tutup geri döndürdü ve tam da dudakları aynı hizaya geldi.
Çarpıştılar yani canım kim dedi öpüştüler diye!
qsawe / 2 Şubat 2008
 
İnanılmazdı Asi karakterinin dizi boyunca hiç bir şey olmamış gibi dolanması beni deli etti. Allah rızası için bizler hafta boyunca burada Asi’nin nasıl teşekkür etmesi gerektiğini konuştuk. Bana söyler misiniz, yoksa ben mi duymadım… Asi teşekkür etti mi?
MİHRİMAH / 2 Şubat 2008
 
Demir Asi’ye bir kere bile o fırsatı vermedi ki. Onu yok saydı. “Sevinç’e veririm ben” filan dedi. Kız bu durumda ne yapabilirdi. Açıkçası ben Kenan sarhoşken Demir’e söyleyeceğini düşündüm. Ama olmadı. Üzüldüm… hala öğrenemedi gitti. Şimdi ne olacak?
yasamakguzel88 / 2 Şubat 2008

Hala Demir nasıl öğrenemez Asi’nin aslında kabul etmediğini! Bunun hala bilinmemesi şahsen benim için öpüşme sahnesini bile gölgeledi. En azından son sahnede bunu kızgınlıkla söyleyebilirdi.
Ya da Kenan sarhoşken bunu söyleyebilirdi.
Vamos / 2 Şubat 2008
 
Ben yanlış mı gördüm! Her şeyi bırakıp direk son sahneye geçmek istiyorum. Kalbim yerinden çıkacak sanki. Asi’nin Demir’i, Demir’in de Asi’yi kıskanması harikaydı.
61MERVE61 / 2 Şubat 2008
 
Bir dahaki bölümde çoğu kişinin dediği gibi Asi tokat atabilir, kızabilir… ama sonuçta Demir öptü bir kere.
britneysinem / 2 Şubat 2008
 
Bu bölüm çok güzel bitti ama bir o kadar da sinir bozucuydu olanlar.
Kenan’ı çektiğimiz yetmezmiş gibi üstüne gelen Leyla zirzopu… bir de kendinden daha sevimsiz bir kızı peşinden sürükledi. Ne istediniz Kerim ile Defne'den? Sen dur Leyla Hanım, abine bunları yapıyorsun ama daha farkında değilsin, sırada Demir var. Bilmiyorsun onun deliler gibi Asi’ye aşık olduğunu. Küçük dilini yutma duyunca. Resmen komplo kurdular Defne & Kerim'e, öz kardeşi tarafından, ne sevimsiz insanlar bunlar, hepsi bir arada bünyeme fazla geldi.
Demir ne kadar sinirlenmiş, bu ne inatmış böyle. Asi’ye derler, o daha beter çıktı. Öfkeden burnundan buharlar çıkacak nerdeyse. Ama tüm bölümü es geçersek, son muhteşemdi. Bir arkadaş geçen bölüm sonunda yazmıştı, “Lütfen bir kavgo sonunda, hiç olmayacak bir anda öpüşme gelsin” diye, istediği oldu arkadaşımızın.
Evet, ASİ şimdi bu öpücüğün üstüne tokat atar mı bilmem ama artık olan oldu, duygular açığa çıktı, ikisi de birbirinin nasıl kıskandığını itiraf etti, yani dönülmez yola girdiler, kurtuluş yok.
Sözler çok güzeldi, "resmi Kenan çekti dediğimde öfkeden deliye döndün", "asıl sen Suriye’den döndüğümden beri sana yüz vermedim diye delirdin"… süperdi….
İhsan Bey'in Süheyla konusunda eşine yalanlar söylemesine tahammül edemiyorum, bir şeyi ne kadar gizlemeye çalışırsan o kadar çözülemez bir boyut alır. Süheyla'yı kıskanan Neriman'a sürekli “nerden çıkarıyorsun”, “ne bileyim alımlı mıydı” falan sözlerle geçiştirmeye çalışan İhsan. Geçmişte olanlar ortaya çıkınca hatta çok ama çok yakın olduklarını öğrendiğinde eşinin yüzüne nasıl bakacak merak ediyorum.
Oysaki birlikte ne tatlılardı, karısını gerçekten seviyor, başından beri öyleydi o yüzden de Süheyla karşı yok “saçını unutmadım”, yok “sesini” muhabbetleri yapması beni sinir etmişti. Şimdi de yalan söylemesi sinirimi bozuyor.
Aslanselda / 2 Şubat 2008
usayken
 
 
Cidden çok harika bir final oldu. Sonunda olması gereken oldu aslında. Gelen tüyodan bir öpüşme olacağını bilsek de ben bu kadarını beklemiyordum açıkçası. Yani böyle kıskançlık itiraflarıyla dolu bir konuşma sonrası bir öpüşme beklemiyordum. Anlık bir şey olur herhalde diye düşünüyordum. Ama çok çok harika oldu. Şimdiye kadar ikisi de biriktirip biriktirip sustukları ne varsa ortaya döktüler. Yüzümde gülen bir ifade oluştu. Son sahneden beri durmaksızın gülüyorum. Bu sahneyi ne kadar çok bekliyormuşuz meğer. İkisi de az keçi değil bunların ya.
Hellosunshine / 2 Şubat 2008
 
Öpüştükleri söylenemez.
Artık devamını çok merak ediyorum.
Sonrasında kesin Asi tokadı yapıştırır.
Asi’nin de gün boyu olanlara hiç tepki vermemesi bir garipti.
medsul / 2 Şubat 2008
 
Bence haftaya üstüne Demir’e tokat atar gibime geliyor. Çünkü Asi çok gururlu. Yani bir kere öpüşme olayı Asi’nin dışında gerçekleşti. Demir birden çekti ve öptü. Bence Asi bunun üzerine Demir’e kızar ve tokat atar. ‘Sen beni nasıl benim isteğim dışında öpersin’ gibisinden.
_hlya_ / 2 Şubat 2008
 
Efendim, 14 bölümdür görülmesi gereken görüldü! Dizinin sonu her şeye bedel denilebilir! Ama Asi gurur ayağına tokat atabilir. Yağmur altında romansın püfür püfür estiği bir an. Ama gurur umarım o anın önüne geçmez. Zira restleşme diyalogları havada yağmur damlacıkları gibi saçılmaktaydı.
Sende öfkeyi gördüm.
Sende de ben gördüm.
Bir de birbirinizde ki sevdayı görün. Değil mi efem!
sondakika / 2 Şubat 2008
 
Bu bölümden hiçbir şey anlamadım.
Cemal Ağa'ya bölüm boyunca sinir oldum. Hele İhsanlarda Süheyla ile uğraşması çok sinir bozucuydu. Yalnızca sözden sonra Kerime saçları hakkında takıldığında güldürdü beni. Demir'in tripleri baydı. Asi’nin hala kabul etmediğini söylememesi garip oldu. Dizi boyunca hep bekledim birisi söyler diye olmadı. Süheyla içinde üzüldüm.
Bu hafta Demir Asi'nin evlenme teklifini kabul etmediğini öğrenecek mi diye beklemekle geçti olmadı. Nida'dan bile bekledim şimdi söyleyecek Asi'nin Kenan'ın evlenme teklifini kabul etmediğini diye ama olmadı. Neye el atsam boş çıktı bu bölüm Demir hala öğrenemedi gerçeği.
Önümüzdeki haftada Asi tokat atar mı, ya da Demir öptü üstüne bir de Asi'ye tokat atar mı diye beklemekle geçecek. Demir bu belli olmaz tokat atar mı atar.
ersa / 2 Şubat 2008
 
Bence Demir trip yapmıyor. Adam kesinlikle her hareketinde çok haklı. Kız bir açıklama yapmadı ki.
Çok da kibar bence. Tarlada çok güzel anlattı neler hissettiğini ama Asi yine orda da sustu. Ben anlamadım ki bu Asi karakterini bu bölümde!
Yani ısrarla herkes sadece son sahneye odaklanmış durumda ama son sahneye kadar gerçekten çok sinir bozucu idi.
Bir an zannettim ki tarlada İhsan Bey bu ikisine diyecek ki “siz ikiniz biraz yalnız kalında aranızdaki her neyse halledin”
MİHRİMAH / 2 Şubat 2008
IrinaLove / 04.09.2011
 
   
Asi utanarak sessiz sedasız geriye çekilir. 2.kez tokat sahnesi olacağını sanmıyorum çok hoş durmaz bence. Ansızın gelen bir öpücüğün üzerinde yarattığı şokla hiçbir şey söylemeden odasına dönmesi daha masum ve naif durur gibi geliyor bana.
cave77 / 2 Şubat 2008
 
Aslında Asi hem Demir'in peşinde çok dolandı ama tek bir açıklama dahi yapmadı, yani söylemesi gereken bir cümleyi hiç söylemeye tenezzül buyurmadı. “Demir, ben Kenan’ın teklifini kabul etmedim”… bu kadardı sadece. Söylemeyince Demir'de devam etti, İhsan ve herkesin içinde resmen Asi yokmuş gibi davrandı, muhatap olmadı, bu çok kırıcıydı Asi için, üstelik aşık olduğu adam tarafından.
Asi: Ben asla evleniyor diye kalkıp bir adamın peşinden bilmem nerelere gitmem.
Demir: Öyle mi Asi Hanım, ama bazen gidilmesi gereken durumlar vardır, hele de seni yanlış anlamış biri varsa.
İşte önemli replik buydu Asi'ye öyle taş attı ki Asi peşinden koştu ve muhteşem replikler geldi.
İkisi de birbirlerini kıskandıklarını ve gizlemeye çalıştıklarını ortaya döktü, yani aşklarını itiraf etmiş oldular. Aşık olmadan kimse kimseyi kıskanmaz, hesap sormaz, trip yapmaz, kalkıp da öpmez herhalde.
Yani olması gereken en güzel şey oldu zaten, bitti gitti.
Ama Asi tokadı basacaktır kesin ama sonrasında tekrar öpermiş gibi geliyor.
Bu arada geçtiğimiz haftalarda “Nasıl oluyor da giyimine özen göstermeyen Asi, tarlada bayırda hep maşalı saçlarla dolaşıyor demiştim. Açıklama getirmişler kendilerince… ama saçmalıkla. Sözde Asi’nin ve Defne'nin saçları doğalmış, bukleliymiş, annelerine çekmiş-mişşş… Yedik mi?
Aslanselda / 2 Şubat 2008
 
Kıskandığını gizlemeyen kızım, tokat da atmaz. Ha öpücüğü beğenmezse bilemem tabiii! Biliyorsun biz tokat atan değil, feleği şaşan kızlara alışkınız. Şöyle bir sendelesin. Başı dönsün. Ne olduğunu anlamasın. Demir de dumur vaziyette, ne oldu bana desin. bize böyle sahne lazım. Ne o klasik tokat atmak falan. I ıhh olmaz.
qsawe / 2 Şubat 2008
 
Leyla’nın "güçlü kadın" adıyla anlattığı neydi Allah aşkına, şimdi güçlü kadın kendisi, zayıf kadın Asi ile Defne'mi oluyor? Ne alaka! Siz onların yaşadıklarının zerresini yaşayamazsınız, onlar kadar ayakta ve sağlam duramazsınız, gururlu hiç olamazsınız. Güçlü kadın bu mudur? Şehirli olmak mı? Güzel elbiseler giyip, içkiler içmek, abuk subuk konuşup, erkeklerin peşinden koşmak, kendini istemeyen için olmayan gururunu ayaklar altına almak.
Aslanselda / 2 Şubat 2008
 
Demir çok kızmış Asi'yi yok saydı resmen. Tarlada babası ile gezdiklerinde babanla konuşurum, Sevinç'e söylerim dedi yetmedi. Asi orada ben bostan korkuluğu muyum diyebiliyor ama Demir'in sana güvenimi kaybettim lafına evlenme teklifini kabul etmedim diyemiyor. Bana garip geldi.
ersa / 2 Şubat 2008
 
Bunu artık ikisi de unutamaaazzz.
prenses19 / 2 Şubat 2008
funda / 07.02.2008
 
 
Biran bu bölüm hiçbir şey olmayacak sandım ama sonu süperdi. Neriman ve Cemal… ikisi de formundaydı gene.
Asi aşkının peşinden koşacak dendi ama ne açıklama yapmaya çalıştı ne de koştu. Sadece yok sayılmasına bozuldu birçok fırsatı vardı değerlendirmedi neden böyle oluyor anlamıyorum. Kaç gündür suçlamayı kabul etmiş pozisyonunda.
Kavgaları süperdi gene. Demir çekti kendine. Asi’ye kalsa ömür boyunca ne konuşurlar ne birleşirler… hatta Demir İstanbul’a gider Asi gururundan dönüp de “nereye Demir, neden gidiyorsun?” demez.
sinem* / 2 Şubat 2008
 
Bir şey dikkatimi çekti. Asi ve Demir Defne ile Kerim konusunda konuşurlarken sanki birbirleriyle konuşamadıklarını konuşuyorlarmış gibi geldi bana. Yani repliklerde öyle bir hava sezdim kendimce, belki de öyle olmasını istediğimden bilmiyorum.
Demir Defne 'ye: Kerim sana aşık.
Asi Defne'ye: Sanki sen aşık değilsin.
hellosunshine / 2 Şubat 2008
 
Güzel bir bölümdü. Hatta muhteşem çok etkileyici sahneler vardı. İhsan&Neriman çok tatlıydılar bu bölümde. Neriman'ın Kenan'ı haşladığı sahne çok güzeldi. Neriman İhsan’la konuşacağı zaman ilk sahnelerde İhsan'ın hareketleri çok güzeldi, çok tatlıydı, Neriman'ın yastığı alıp gideceği zaman İhsan'ın elini tutup ''gitme'' dediği sahne muhteşem ötesiydi.
ruya_gibi / 2 Şubat 2008
 
14. bölüm. Bölüm sonu öpüşme.
15. bölüm. Bölüm başı öpüşmenin devamı.
Sonra…
Sonra her şey süt liman mı olacak. Hayır, belki, utançla uzaklaşacaklar, belki kavgayla, ama kavuşma olmayacak. Ya da, kısa süreli bir kavuşmanın ardından, ayrılık olacak. Çok mu şom ağızlıyım bilmem ama aksi olursa, 15. bölümde diziyi bitirirler. O nedenle, bizi yine ayrılığın beklediğini anımsatayım. Yüzümüzdeki aptal gülümsemeden kurtulalım. Aklımızı başımıza alıp mantıklı düşünmeye başlayalım.
Hep derim, kavganın en güzel tarafı barışmaktır. Hele ki, kıskançlığın itiraf edildiği kavgalar, tam büyük aşklara uygundur. Bu barışmanın ve öpücüğün, iyi bir kavga sonrasında olması gerektiğini, aksi halde beni kesmeyeceğini yazmıştım. Beklediğim gibi bir sahne oldu. Kavgaları saç saça başa başa, ya da, yumruk yumruğa olmayacaktı. O anda kinleriyle birbirlerine sayıp dökeceklerdi. Olan oldu. Her ikisi de eteğindeki taşı döktü.
Kıskançlık… kimler neleri kıskanır?
fakir, zengini,
başarısız, başarılıyı,
ast, üstünü,
hasta, sağlıklıyı,
çirkin, güzeli,
düz saçlı, kıvırcığı,
kıvırcık, düz saçlıyı,
sarışın, esmeri,
esmer sarışını. Bunlar çekememezlikten kaynaklanan kıskançlıklardır.
Aşktaki kıskançlık başkadır. Dünyanın en güzel kadını da olsa, sevdiği erkeğin gözünün takıldığı her kadını kıskanır.
Dünyanın en yakışıklı erkeği de olsa, sevdiği kadının selam verdiği her erkeği kıskanır.
Hatta o boyuta gelir ki, nefes almasını engelleyecek kadar baskı kuran hasta ruhlu kıskançlar vardır.
Sevgiden kaynaklanan kıskançlık, ölçüsü olmayan boyutlara gelebilir. Biz de bu akşam sevgideki kıskançlığın sözlere dökülmesini izledik. Boyutları nefes aldırmayan türden değildi.
Tetikleyiciydi. İki tarafı da yola getirdi. Tadında ve dozajındaydı. Ne eksik ne fazla. Gözlerle başladıkları kıskançlıkları, sözlerle devam etti. Dile gelince de her iki tarafta diğerinin hislerini anladı. İşin en güzel tarafı ikisi de kıskandığını inkar etmedi aksine kabullendi.
Bu saatten sonra, ilk başta yazdığım gibi kötü olaylar olacak. Olsun varsın. Sevgiyi yaşadıklarını bilerek katlanacaklar. Hayat çok tozpembe değil. Hep sorun var. Hep de o sorunlarla başa çıkmaya çalışan, birçoğunu alt eden insanlar var.
Leyla, güçlü kadın mı çizmişti. Güçlü kadın, hayatın zorlukları karşısında ayakta durmayı başarandır. Sarhoş olup, kendisini istemeyen erkeğe yamanmaya çalışan kadın aciz kadındır.
Güçlü kızımız Asi, sorunları halledecek güce sahip. Aşkına sahip çıkması yeterli olacak.
qsawe / 2 Şubat 2008
tuqcem / 27.08.2009
 
 
Haftaya ne olur Asi ne yapar, Demir ne yapar hiç düşünemiyorum. Ama iyi ya da kötü haftaya tepkileri ne olacaksa olsun, ikisi de hep o itirafları hatırlayacaklar. Yani bence orada önemli olan öpüşmelerinden çok kıskançlıklarını nasıl da itiraf ettikleriydi. ''Seni seviyorum'' deselerdi birbirlerine bu kadar etkilenmezdim herhalde. Bu yüzden haftaya öpüşme sahnesinden sonra ne olur tepkileri kestiremiyorum ama bu yolun artık ikisi için de dönüşü yok. O itiraflar bana ilaç gibi geldi. Aşkın bundan güzel bir tarifi de olamazdı bence. Şu an sadece bunun mutluluğunu yaşıyorum.
hellosunshine / 2 Şubat 2008
 
İhsan bile kızının teklifi kabul ettiğini düşünüyor. 40 yıllık babası tanımamış 40 günlük Demir nasıl tanısın?
Nida ve Kenan yılın ikilisi süper oldular. Birlikte gitsinler Antakya’dan.
İhsan bebekten haberdar. Artık bundan emin oldum. Ökkeş ile konuşması ortada. Ah İhsan ah. Samimiyetine inanmıştım, olmadı bu şimdi.
Süheyla: Ben hiç gelin olmadım. Benim gibiler beyaz giyemez. Benim gibiler konakların üst katlarından korkarlar. Abla… ablacım… sana ihtiyacım var abla, neredesin? Ben çok yalnızım abla.
Bittiğim sahnedir. Süheyla mahvettin beni. Kerim’e artık müdahale etmeyip annelik yaptın konağa gittin ya tamamdır. Bu halinden sonra mümkünü yok laf etmem sana. Demir ile Asi'ye müdahale edeceksin ama çok aşırıya gitme kafi.
sude9 / 2 Şubat 2008
 
İki olasılık geliyor aklıma;
1) Asi çeker giderse Demir orada ben ne yaptım dercesine düşüncelere dalabilir. Malum daha önce Asi’ye tokat attığında, “ben bunu nasıl yaptım!” diye içi içini yemişti garibim. Tabi bu arada Asi de koşa koşa içeri gider. Defne ve Kerim onu görürse Defne Kerim’in yanından ayrılıp Asi’nin peşinden gidebilir. Odalarında Defne Asi’yi sıkıştırır yine. Ama Asi tıpkı tokat sahnesindeki gibi bir şeyler söylemez. Defne de her zaman ki gibi Kerim den öğrenir gerçekleri, tabi Demir böyle anlamlı, böyle özel bir olayı Kerim’le paylaşırsa. Acaba Asi ve Demir bu öpüşme olayından birilerine bahsedecek mi? Bir yanım bahsederler diyor ama öteki yanım asla bahsetmezler, belli bir süre daha gözlerinde yaşarlar bu aşkı diyor.
2) Diğer bir olasılık da Demir çekip gidecek gibi geliyor. Ama o saatten sonra da hiçbir şey olmamış gibi davranamaz ki. Sanki öylesine, bir anlık kızgınlıktan ya da öfkeden öpmüş gibi de yapamaz ki. Eninde sonunda yüzleşecekler nasıl olsa (bir de bakmışız bu kez de Asi Demir’i öper)
kardelen2086 / 2 Şubat 2008
Bu bölüm kesinlikle Süheyla’ya hayran kaldım. Bazen seviyorum kadını, bazen sevmiyorum ama bu bölümden sonra artık ne yaparsa yapsın seveceğim. Anlıyorum onu artık. Özellikle odasına girip ağladığı sahne şahaneydi. “Ben hiç gelin olmadım”. Hele o konağa girişi ve Cemal Ağa’nın balkondan seyretmesi… iki de bir hatırlatması yok muydu? Bu bölüm Süheyla’yı tuttum.
61MERVE61 / 2 Şubat 2008
 
usayken
 
 
Cemal
Bu adama ne desem az kalır. Adamla muhatap olan yok ama fasulyeden bir nimet gibi dolaşıyor. Nişan için dans provasını da yaptı. Defne’nin nişanını üstlenmek isteyince bence kendi bir şeyler yapacak sandım. Çeyizi bile sülaleye yıktı ya… Pes! 4 tane telkâri kemer bile istedi Defne için istese anlayacağım da diğer kızlar için şimdi şart mıydı? Süheyla’yı balkonda beklemesi onun tepkilerinden yer tespiti yapması ve bunu fütursuzca söylemesine sinir oldum. Çiftlik için hiçbir şey yapmadı geldi başköşeye oturdu. Ben de Asi ile hem fikirim. Kerim’e not vermiş, gözü tutmuş, saçlarına da el atacak gibi. Berberde ödeme yapması da çok görgüsüzceydi. Benim bildiğim senin ardından gelen olursa onun parası ödenir.
Neriman
Ben seviyorum bu kadını İhsan’a tavır yapmakta haklıydı. Ortada bir sevgi, evlilik ve 4 çocuk varsa İhsan’ın açıklama yapmak boynunun borcuydu. Bunu bile çok görüyor Neriman’a. Her ne kadar gösteriş meraklısı, aklı beş karış havada bir kadın gibi gözükse de, özünde saf ve iyi niyetli bir kadın. Kocasını çok seviyor ve şüpheleri onu huzursuz ediyor. İhsan’ın Demir’in çiftliğinde çalışması dışında aklına bir fikirde gelmiyor ne yapacak bilmem.
İhsan
İlk başlardan beri karakterinden şüphe duymadığım biriydi ama artık onun hakkında ne düşüneceğimi bilemiyorum. Karısının tavrına üzülmesi, onu yanında istemesi, gönlünü almaya çalışması güzeldi ama ısrarla açıklama yapmaması sinir bozucuydu. Süheyla’nın oğlu hakkında bilgi sahibi olmadığını düşünüyordum ama bu bölüm gördük ki o da her şeyi biliyor. Zaten Aslan’a olan tavrından şüphelenmiyor değildim ama bu kadarını beklemiyordum.
Aslan
Bu bölüm fazla gözükmedi ama gelecek olan bölümlerin şekillenmesinde en büyük pay onun olacak. Annesinin koluna yapışması ve iyi misin diye samimi bir şekilde sorması hem güzel hem de tuhaftı.
Defne
Heyecanı ve şaşkınlığı çok hoştu hiçbir yere sığamadı. Kıza çık yukarıda dinlen diyorlar ondan sonrada git köye yumurta al diyorlar. Koskoca çiftlikte yumurta bile kalmamış iflas ettiklerine tam anlamıyla inandım. Nida’dan şüphelenmesi, Kerim’in sevgisini sorgulaması bir yandan da ona inanmak istemesini çok güzel ifade etti.
Asi
Bu kız istediğini alana kadar adamın peşini bırakmaz. Babasına Demir benim adım geçince ne dedi demesi beklemediğim bir şeydi. “Neden damarıma basıyorsun” diyor Demir’e, çok açık sözlüydü. En can alıcı şeyi söyleyemedi, o başka. Bu bölüm ara ara kal geldi umarım bir daha bu tutukluğu yaşamaz. Neden beni işlerin dışında tutuyorsun “Sevinçle değil benimle muhatap olun” falan demesi duygularını saklamaması güzeldi. Resim konusunda çok boş boğazlık etti ama kıskandırmak ya da nabız ölçmek için yapmadı. Sonrasında zaten Demir’in yüzünü görünce pişman oldu. Bu öpücükten sonra tavrı nasıl olacak merak ediyorum. Tahminim:
Asi: Sen ne yaptığını sanıyorsun? Sen beni ne sanıyorsun? Ben ne kendini satacak biriyim ne de sokak ortasında bir adamla öpüşecek biri. Daha önce attığın tokat bile canımı bu kadar acıtmamıştı diyebilir diyorum. Yanılmaya razıyım
Demir
Demir’e bakınca bu bölümde hem aşık bir erkek, hem oyuncağı elinden alınmış ve arkadaşlarına kızmış “bana ne!” ben oynamıyorum diyen bir çocuk vardı. Asi’ye içi giderek bakan Demir bu bölüm soğuk ve ilgisiz davranmak için kendini baya zorladı ama o da az keçi değilmiş bunu da anladık. İhsan’ın teklifini onlar için kolay olmayacak diye hemen kabul etmemesi, İhsan’a “ben dahil herkes sizden emir alacak” demesi, İhsan’ı rehber sıfatı ile görmesi, teyzesi “ne yani şimdi İhsan bizim için çalışacak öyle mi?” deyince, “bu şekilde ifade hoş olmaz İhsan Bey’in danışmanlığından faydalanacağız” demesi takdire şayandı. İstanbul’da farklı bir hayatı varmış resmen Asi’yi kızdırmak için elinden geleni yapıyor. Arkadaşları onları severmiş! Ya siz Demir Bey, o arkadaşları sever misiniz? Demir Leyla’ya son derece ölçülü davranıyor. Kerim ve Melek tam abi kardeş havasında ama Demir ve Leyla arasında bu yok. Demek Asi’yi ilgisiz bırakıp delirtmekti amacın başarılı olmuşsun. İkinizde delirdiniz.
GULBEYAZ / 2 Şubat 2008
funda / 01.11.2009
 
 
Bu bölüm Süheyla’nın iç yüzünü içinde ne fırtınalar koptuğunu gördük.
Ve de hiç de haksız değilmiş böle sert olmaya. “Ben gelinlik giyemedim, beyaz giymeye hakkım yok” derken çok üzüldüm.
O çiftlikte başına gelenlerden sonra oğlu yerine koyduğu biri için oralara gidebilecek bir karakter Süheyla.
hilalnaz / 2 Şubat 2008
 
Öpücük sahnesi… bütün hafta konuşulan nasıl olacağı hatta olup olmayacağı tartışılan.
Aslında tam benim beklediğim gibi oldu. Duygusal, romantik bir öpüşme sahnesini zaten ikisine yakıştıramazdım.
Hiç ummadıkları bir anda kendilerine itiraf edemedikleri sevgilerini bir birlerine ifade ettiler. Bunun arkasından da o hırçın öpücük geldi.
Bundan sonrasında da kuvvetli bir sarılma bekliyorum. Sessizce, konuşmadan aralarında olanı içlerine sindirmek için sıkı bir sarılma.
Birçok kez yakınlaşmışlardı ama bu yaşanan ne zamandır içlerinde bastırdıkları tutkularının artık dışı vurumuydu. Şimdi bunu anlamaları gerekiyor.
Ben sarılmanın Asi'nin Demir'in kollarından kaçması ile son bulacağını düşünüyorum.
Bundan sonrasında da uzaktan bakışları bir birlerini göz hapsinde tutmalarını izleyeceğiz. Kolay kolay bu aşkı konuşabileceklerini düşünmüyorum. Taa ki nişan gününe kadar o gece kuvvetli bir itiraf ve duygusallık bekliyorum bu sefer. Bu süreç birbirlerine yenildiklerini idrak ve sindirme süresi olarak geçecek.
tarcin / 2 Şubat 2008
 
Dünkü bölümde Süheyla’ya çok üzüldüm. O Asil, Demir gibi duruşu evinde odasından içeri girince nasılda değişti. Gerçek yalnız Süheyla’yı gördük.
Onun dışında herkes mutlu.
zeynepyy / 2 Şubat 2008
 
Ihlamurun etkisinden çıkamayan Tubacıların aksine ben son sahneyi çok beğendim. Ihlamurun bütün güzel sahnelerini ezbere bilen biri olmama rağmen bir kaç ayrıntı dışında bir benzerlik bulamadım. Asi'nin kıskançlıkla dolu itirafları yeter. En güzel farkı da bu bence. Asi'nin aşk sahneleri diğer dizilerle karşılaştırılmasın artık, çünkü gerçekten sıkıcı olmaya başladı.
Ben son sahnede Asi'nin çok büyük bir tepki vereceğini düşünmüyorum. Ya olumlu bir tepki olacak ya da o sahneyi Defne'yle Kerim kesecek. 2. ihtimal daha kuvvetli gibi. O şokla birlikte ikisi de bütün gece uyuyamaz sanırım, güzel sahneler bizi bekliyor.
Neslihan17 / 2 Şubat 2008
 
Biri sizi hiç beklemediğiniz bir anda kolunuzdan tutup geriye çekse dengeniz bozulur ve sendelersiniz ama bunlarda öyle olmadı bunlar mıknatıs gibi bir birine yapıştı. İlginç… aradaki çekim bu kadar güçlü ise 14 bölüm iyi dayandılar.
GULBEYAZ76 / 2 Şubat 2008
TuBa*/ 29.10.2008
 
 
Evet evet ben de onu diyecektim, tam isabet bu kadar da olmaz. Bana baya bir garip geldi. Ben olsam yere düşerdim herhalde ya da dediğin gibi sendelerdim. Ama bunlar -burada Tuba Büyüküstün'ü de takdir etmek gerekiyor- hiç sendelemeden öpüştüler. Süper yani… bunu çekmek bile zordur herhalde, eğer montaj falan yapmamışlarsa. Ama güzel oldu be! İşte Asi farkı… hiç ama hiç sendelenmeyen bir dizi.
klgçağlar / 2 Şubat 2008
 
Demir Asi’yi çevirip kendisi adım atsa anlayacağım dengeyi Demir sağladı diye. Ama alakası yok… direk gelip Asi yapışıyor. İstediğimiz buydu doğru ama bir parça garip olduğunu kabul etmek lazım.
GULBEYAZ76 / 2 Şubat 2008
 
Asi ve Demir daha önce de öpüşmeye kalkmışlardı. Balıkçı olmasaydı gerçekleşecekti. Eğer Asi balıkçının böldüğü sahnede kendini geri çekmediyse, bu sahnede de olumsuz bir tepki vermeyecektir diye düşünüyorum. Kızarıp, bozarabilir. Ben asıl Demir'in halini merak ediyorum. Çünkü onun tepkisini kestiremiyorum. Ben ne yaptım deyip pişman mı olacak, yoksa hoşuna mı gidecek… gerçekten tahmin etmek zor.
Neslihan17 / 2 Şubat 2008
 
15.bölümde son sahnenin devamı gelmez. Herkesi evinde ve odasında gösterirler. Asıl cümbüş bunların ilk karşılaşmaları olacak. Bakalım ne yapacaklar, mahcup bir ifade ile göz göze gelmemeye çalışabilirler. Sabaha kadar ikisinin de uyuyabileceğini sanmıyorum.
Bazen yanlış anlaşıldıysan peşinden gitmelisin dedi ya Demir sizce yanlış anladığına ne zaman kanaat getirdi?
-İhsan’ın az daha kızım oyuna geliyordu demesinden.
-Ben senin dediklerinin hiç birini duymadım, nereye gittiğini bilmiyordum, babam için gittiğini bilsem ben de seninle gelirdim demesinden mi anladı. (Telefonda Asi’nin duymadığı belliydi “alo, alo, seni duyamıyorum Demir” demişti)
GULBEYAZ76 / 2 Şubat 2008
 
İkisini birleştirdi bence. Çünkü İhsan Bey’le konuşurken daha anlayamamıştı ama Asi ile konuşunca yüzündeki yanlış anladığını anladığı mimikler onu gösterdi. Ama yine de tribe devam etti nedense.
honeymoon / 2 Şubat 2008
 
Bence İhsan Bey’in söylediklerinden olabilir.
Demir ve Asi genelde birbirlerine ne açıklama yapıyorlar ne de özür diliyorlar. Bu iki olayı çok zor gerçekleştiriyorlar. Bu nedenle her şey çok zorlaşıyor. Eeee Demir anca bu şekilde zorla çekip öpebildi.
MİHRİMAH / 2 Şubat 2008
 
Asi’nin yüzü gülünce Demir mest oluyor onu üzgün ve mutsuz görmek istemiyor.
Defne’nin arkasından gülen Asi’ye bakışları çok hoştu. Demir’in gözlerde ne keskinmiş? Uzaktan resmi çok beğendi, çekeni takdir etmeler falan. Sonra pişman oldu.
Sarhoş Kenan’ın Demir’in arkadan resmini çekmesine gülmekten öldüm.
GULBEYAZ76 / 2 Şubat 2008
funda / 01.11.2009
 
 
Öpüşme sizleri çok bir mesut etmiş. Aslında Demir'in yanlış anladığını anlaması bence bundan daha güzel. Hem de Asi bu konuda fazla açıklama yapmadan.
Ahh o Asi'nin söz gecesi giydiği kıyafet. O ne sakil ve kendisine yakışmayan, belden aşağısını büyük ve kısa gösteren bir giysi. Tabii diğer giysileri gibi. Bir de annesi çeşit çeşit pijamalar giyerken Asi'nin o eflatun pijamadan başka kıyafeti mi yok. Yoksa atı öldüğünden beri aynı pijamayla mı yatıyor? Bu çok kişiyi rahatsız ediyor, niye bu konuya eğilmiyorlar?
Cemal Ağa’nın Aslan'ın kulağına ne söylediğini sonradan anladık. Ama her şeyi göstere göstere yapan bu adam bu kez niye böyle davrandı, parası kendisinden çıkmasın diye mi?
İhsan Bey’in Süheyla karşısındaki davranışları bence sadece suçluluk duygusu, sevdiğini sanmıyorum.
siyah-beyaz / 2 Şubat 2008
 
Ben Süheyla’nın geçmişini hatırladıkça ona daha çok üzüldüm. Eve girdiğinde İhsan hiç aklına bile gelmedi, yaşadığı kötü anılar geldi aklına. Bu da kadının orda çok üzüldüğünü gösteriyor bence Süheyla için bunlar çok zor durumlar. Çok şey yaşamış ablasıyla ilgili. Acaba Demir’inde bilmediği annesinin yaşadığı olaylar mı var?
Bu arada Demir sadece Asi ile ilgilendiği için teyzesinin çocuğunu bile aramıyor.
Ve Kerim ile Süheyla arasında geçen konuşmalar sonradan çok iyi oldu. Kerime kızıyorum, insan önce büyüklerine danışır gidelim mi kızı istemeye diye. Bu hiç danışmıyor emri vaki yapıyor, sonrada “niye gelmiyorsun?”
Süheyla’nın ona olanları anlatması iyi oldu. Böylece Kerim onun daha iyi anlayacaktır.
MİHRİMAH / 2 Şubat 2008
 
Bu arada, “Asi aşkının peşinden koşuyor” denilmişti özette. Asi'nin aşkının peşinde koştuğuna dair sahneler hangileriydi biri bana hatırlatabilir mi. Ben sadece Demir'in neden kendisinden uzaklaştığını anlamaya çalışan bir Asi gördüm.
Fettan / 2 Şubat 2008
 
Demir Antakya'ya ilk geldiği günkü Demir olmaktan çıktı. İlk günkü içinde intikam tohumları olan Demir gitmiş yerine makul olaylara daha objektif ve mantıklı bakan bir Demir gelmiş. Bunda burada yaşadığı ve karşılaştığı olaylarında etkisi var. Birincisi İhsan Bey’in tavırları ve olaylara bakış açısı, dürüstlüğü. İkincisi de tabi ki Asi. Teyzesine ne güzel ifade etti “sen geçmişinle kin ve nefret içinde yaşıyorsun, ben ise geçmişi unuttum geleceğe bakıyorum” gibi bir şey söyledi. Bu söz bile Demir'in ne kadar pozitif bir olduğunu gösteren en güzel bir örnektir.
Bazılarınız Cemal Ağa'ya kızsanız bile kendisi bu öykünün temel taşlarından birisi olduğunu düşünüyorum. Onun amacı esasında İhsan Bey’le uğraşmak değil onun şahsında Yusuf Ağa'dan intikam almak. O kısımlar daha henüz aydınlanmadı, aydınlandığı zaman neler olduğunu öğrenebileceğiz. Kim ne derse desin ben bu Cemal Ağa'yı ve karakteri canlandıran Tuncel Kurtiz'i seviyorum.
ismailsurucu / 2 Şubat 2008
usayken
 
 
Demir Asi'ye aşkını aslında daha evvel biraz itiraf etmişti.
Balkonda Demir "böyle mi tuttu, böyle mi baktı sana" derken, daha sonra Asi Demir'in yaralı elini sararken Demir'in "evde dört güzel kız var Aslan ancak böyle koruyordur" demesiyle zaten itiraflar yapılıyordu.
Ama araya su Suriye olayı girdi ve Kenan’ın evlenme teklifi bir soğukluk yarattı. Bu soğukluk 14. bölümde adım adım aşıldı.
1- İlk sahnede İhsan Bey Demir'e "Kızım az kaldı bir oyuna geliyordu" dediğinde Demir Asi'nin Kenan’la evlenme olasılığının ortadan kalktığını anlıyor.
Ama Asi'nin Kenan’ın yaptığı evlenme teklifine verdiği cevabi net olarak bilmediği için soğukluk devam ediyor.
2- Demir ve Asi konuşmasında Asi Demir'i neden beklemediği konusunda: "Ben senin dediklerinin hiç birini duymadım, nereye gittiğini bilmiyordum, babam için gittiğini bilsem ben de seninle gelirdim" dediğinde Seninle gelirdim sözü de Asi'nin tercihlerini Demir için açıkça gösteriyor.
3- Öpüşme sahnesinden önce Asi Demir'e "Ben evlenmek üzere olan birinin peşinden öldürseler gitmem" derken Asi Nida’yı yargılıyor. Benim sevgilim başka kıza aşık olsa, peşinden koşmam, gururluyumdur demek istiyor.
Demir'in cevabi: "Ne kadar yüce bir davranış, ama bazen bunları yapmak gerekir Asi Hanım. Hele karşındaki seni yanlış anladıysa"
Tabi ki Nida ile ilgili değil. Demir ne demek istiyor?
"Asi, sen Kenan'la evlenmek üzereydin ben senin peşinden koştum çünkü sen beni yanlış anlamıştın" mı?
Yoksa "Asi sen benim peşimden koşmalısın çünkü yanlış anlamayı ortadan kaldırmalısın" mı?
İkincisi sanki Asi’nin daha sonra Demir'in arkasından gidip "Kendini dünyanın merkezi sanıyorsun değil mi?" sözüne daha çok yakışıyor.
Ama orda kafaları mı karıştı ne… çünkü sonuçta evlenmek üzere olan Asi'ydi.
Sonra Demir'de ayni şeyi Asi'ye söylüyor, "Bence Asil sen kendini dünyanın merkezi sanıyorsun!".
Yani ikisi de karşısındakine çok gururlusun, aşkını itiraf edemiyorsun diyor.
Ve sonra yine kendi aşklarını itiraf etmek yerine, sen bana aşıksın, çünkü fotoğrafı görünce delirdin, hayır sen bana aşıksın çünkü ben seninle ilgilenmeyince delirdin tarzı, gayet açık ve net birbirlerinin davranışlarını gözlemlediklerini itiraf ediyorlar. Ama Asi yine de kendine toz kondurmayıp, " Sen, sen ne kadar kendini beğenmişsin! Sen kendini ne sanıyorsun?" demekten geri kalmıyor. Yani tamam gördün senin ilgisizliğinden delirdim ama bunu suratıma söyleme gururumu kırma diyor bir bakıma.
Ve öpüşme…
Bundan sonra en mantıklı yol nedir? O gece bir şey söylenip söylenmemesi bende fazla bir merak uyandırmıyor. Belki Defne arabadan çıkar ve Asi koşarak onun yanına gider. Yani ne evet ne hayır… ortada kalan bir durum olur.
Diyelim ki o aksam öpüşmeleri Defne'nin arabadan çıkmasıyla kesildi. Tabi ertesi sabah çiftliğe gittiklerinde Asi ve Demir'de müthiş heyecanlar görmek isterim. Belki Asi Demir'i görecek diye extra bir şeyler yapar ama Demir erkenden şirkete gitmiştir ve sadece Melek'le karşılaşır. Ya da Demir'le karşılaşır ama babası da yanlarında olduğu için fazla bir şey olmaz vs.
Ama zamanla, çiftlik işlerinde bir araya gelecekler, belki de artık Defne Kerim çiftinin yüzükleri takıldığı için ve nişanları yapılacağı için onlar sayesinden de bir araya gelecekler. Ve bu öpüşmenin ateşli bir aşka dönüşmesini adım adım izlemek istiyorum.
Kenan konusuna gelince, ben kesinlikle Asi'nin ağzından evlenme teklifine verilen cevabın Demir'e açıklanması gerektiğini düşünüyorum. Ve öyle kuru bir açıklamayla yetinemem. Kesinlikle Asi'nin evlilikte aşkı aradığını, Kenan’ın teklifini hiç bir şartta kabul etmesinin Asi'nin tarzına uymadığını açıkça ortaya koyacak bir açıklama olmalı. Senaristlerimiz bu sahne üzerinde güzelce çalışsınlar bence.
vision / 2 Şubat 2008