funda
 
 
Bu bölümde atın Asi’nin hayatındaki önemini anlatalım derken resmen kantarın topuzunu kaçırdılar. Ne zaman alınmış? Kim almış? Neden alınmış? Alındığında ne kadarmış? Kim bakmış? Atın resmen belgeseli gibi oldu. Bu bölüme bu kadar sıkıştırıp göze sokmak yerine her bölüme küçük küçük serpiştirilmesini tercih ederdim. Asi can yoldaşını kaybetti şimdi ona yeni bir yoldaş lazım. Bu yoldaş Demir ya da onun aldığı bir at olamaz. En azından yakın bir tarihte.
GULBEYAZ76 / 8 Aralık 2007
 
Demir ilk geldiği günlerdeki Demir değil. İntikam duygusunu kaybediyor bence çünkü yaşadığı yerin hayatı anlamaya başladı. Özellikle traktör almasıyla ilgili yanlış bir şey yapıp yapmadığını sordu Asi’ye. Hayatı boyunca bu kin duygusu, bir gün bunların öcünü almak, bunları onlara yaşatanlara vereceği ceza ile kendini avuttu ama şu anki duyguları bence aynı şiddette değil. Hele ki Asi’yi tanıdıkça onun bakış açısından hayatın güzelliklerini görmeye başlayınca değişmeye başladı. Bence esas korkulması gereken Süheyla’dır.
patasana dilek / 8 Aralık 2007
 
At geldiğinde memnun olmadı Süheyla. Demir “canlarını yaktım işte memnun musun?” dediğinde memnun olmadı. Oysa Demir Asi’nin canını ne kadar yaktığının farkındaydı ve bunun acısını oda duydu.
deniz123 / 8 Aralık 2007
 
Atı aldığında ben Demir’in Asi’ye, ‘o at senin hep senin kalacak bu sadece bir anlaşma, teyzemin önünü kesmek için formalite’ falan demesini, atı Asi’nin kalacağını belirmesini beklerken, at resmen intihar etti.
avona / 8 Aralık 2007
 
Akşam ilk defa Cevriye’ye kızdım. Ekmek yediği kapıyı fırsat bulduğu ilk anda sattı. Süheyla istese bile yapmamalıydı. Çok yadırgadım ilk defa Aslan seni şimdi yakalasın da gör gününü dedim.
Demir Asi’yi görmeden güne başlayamıyor. Onu göremeyince kaybetme korkusuna kapılıyor. Saldıracak adam arıyor. Bir gün bu yüzden kahyaya dalacak. Kahya ateş hattında. Asi’ye değil önüne bak Demir. İki yeni traktör vites kurbanı oluyordu. Asi traktörden atlayınca Demir nasılda tırstı.
Son sahnenin devamında bir sarılma ya da öpüşme bana göre anlamsız olur. İhsan gelip kızını alsın. Tüfek sesi ulaşmıştır zaten oraya kadar.
Demir efendi her şeyin göründüğü gibi olamayacağını kendi yaşayarak öğrenecek.
Gördüklerim çok netti diye Asi’yi Cevriye konusunda susturmuştu sonra anladı hatasını ama bakalım şimdi nasıl çıkacak işin içinden.
Cemal çok anasının gözü kesin Kenan’la Asi’yi yakınlaştırıp Demir’i çıldırtacak.
GULBEYAZ76 / 8 Aralık 2007
 
Dün akşamki bölüm ne iyiydi ne kötüydü. Sadece ilginç bir bölümdü. Ben böyle tanımlayabiliyorum. Çünkü özellikle son sahne atın ölmesi yani sanki çok kısa tutuldu. Atın ölmesini bölüme biraz daha yayabilirlerdi. Ne bileyim ben mesela atın aranacağını zannediyordum ama at hemen yaralanmış olarak bulundu. Ayrıca at vurulduktan sonraki bölümü göstermediler kestiler. Herkes gibi ben de traktör sahnesini beğendim. Beğendiğim bir nokta daha var. Süheyla Hanım Demir'in Asi'ye olan ilgisini Demir'den çok daha fazla fark etti. Asi'nin atı getirip Demir'e verdiği sahnede Demir'e iyi bir taş attı. O kısım benim çok hoşuma gitti. Ayrıca Demir ilk bölümde beni korkutmuştu yani sertliğiyle falan ama bu bölümler bu fikrimden vazgeçtim. Neden derseniz şimdiden, yani duygularını sorgulamadan yumuşamaya başladı. Demir intikam falan alamaz. Bazı arkadaşlar Tuba'nın yürüyüşüne takmış durumdalar. Diyebileceğim tek şey biz alıştık sizler de alışın. Onun yürümesi öyle çünkü ama oyunculuğunu vasat bulanlara katılmıyorum. Bence duyguları çok iyi yansıtıyor. En azından ben hissedebiliyorum.
Neslihan17 / 8 Aralık 2007

dalya / 13.12.2007
 
 
Demir ne kadar içten ve ne kadar isteyerek bakmışsa, Asi de Demir’in o anki ruh halinden gerektiği gibi etkilenmiş o büyüyü yakalamış. Asi’nin Demir’e bakışı; meraklı, sabırlı ama bir o kadar hayrandı.
Demir’in elinden, saç bağını alırken, kalbinde ne fırtınalar koptuğunu da bize çok güzel hissettirdi Asimiz. Yavaş yavaş çekti, Demir’in eline dokunmak istedi ama dokunamadı. Asi merakla bekledi, Demir o anı nereye kadar yaşayacaktı… benim gördüğüm Asi ve Demir’e kalsa o saç bağını vermek ve almak herhalde ancak akşama sonuçlanırdı..
söğüt / 8 Aralık 2007
 
Reytingler her zamanki gibi, oldukça iyi gelmiş. Cuma günü çok fazla dizi var ama Asi bu dizilerin arasından sıyrılıp ilk 4’e ve ilk 2’ye girmeyi başarmış, çok sevindirici bir şey bu.
gzd_gzd / 8 Aralık 2007
 
“Çamur senin tarla senin çamura bulanan benim”… Asi Demir karşısında çok iyi bir duruş yakaladı hemen yumuşamıyor, laflarını hiç esirgemiyor. Demirse Demirliğini bir Asi’ye sergileyemiyor hemen Asi’ye bakıp yumuşuyor.
sinem* / 8 Aralık 2007
 
Sevgili Nur Sürer,
Hakikaten oyunculuğun piri. Neriman karakterine bakarken bunu daha iyi anlıyorum. Eskiden, militan rollerinin, köylü dilberi rollerinin üstesinden gelirdi. Bu dizideki karakteri tam tersi... iyi bir eş, iyi bir anne, kendisinden, hayatından memnun. Seven sevilen yokluk görmemiş, elini attığı her şeyi elinin altında bulmuş ama iyi kalpli bir hanım. Kocası ile yatağın üstünde oturup Demir’in annesinin hikayesini dinlerken, kızları ile konuşurken, eski hanım arkadaşları ile sohbet ederken çok gerçekçi ve belirgin bir karakter çizdi bize. Zenginliğe, lükse olan düşkünlüğü de ben anlayabiliyorum. Üstelik fazla abartılmamış, güzel işlenmiş. Zaten eşi mali konuları pek konuşmuyor Neriman’la. O daha ayrı bir konu, ben şu anda Nur Sürer’in doğallığına olan hayranlığımı anlatıyorum ama tabi bu arada Nur Hanımın oynadığı sahnelerde gerektiği gibi işlenmiş. Nur Hanım’ın oyuncuk gücünün hakkı verilmiş. Bu nedenle yönetmeni kutluyorum ve dizimizin yakaladığı bu yüksek seviyede yoluna devam etmesini canı gönülden diliyorum.
söğüt / 8 Aralık 2007
 
A/B
4 ASI [NET] KAND 9,10 22,00
TOTAL
2 ASI [NET] KAND 8,40 19,70
Total tüm izleyici grubu demektir. Bu grubun oranı dizinin yayın hayatına devam edebilmesi için önemli.
AB sosyoekonomik, eğitim ve kültürel düzeyi yüksek kesimi temsil ediyor. Bu grubun önemi de pahalı ürünlerin bu gruba göre yüksek ücretlerle reklam vermesi.
Evlerinde reyiting cihazı olanların %15'i AB grubudur. Bu yüzden total ile ab grubu arasında çok büyük farklar olması veya olmaması normal karşılanabilir.
Totali yüksek olan bir dizinin devam etmesi garantidir fakat AB yüksek, total yerlerde sürünüyorsa bu dizinin devam etme olasılığı çok düşüktür. Total grubu bu yönden çok daha önemlidir. Yani bir dizi tüm kişilere hitap etmelidir.
Gelelim Asi'nin raitinglerine, bence çok iyi. Bu istikrarlı çıkışını sürdürdüğü sürece sorun yok. Totalde 8, AB'de 9 reyting çok başarılı bir sonuç. Tabi bana göre bu dizinin reytingi 10-12 arasını hak ediyor. Belki ileriki bölümlerde görürüz.
gerçek_aşk86 / 8 Aralık 2007
funda
 
 
 
Asi’nin Demir’i affetmeyeceğinden bahsetmişiniz. Hatırlatırım Demir’in Asi’ye attığı tokat da pek yenilir yutulur cinsten bir şey değildi ama hemencecik ikisi de unuttular. Garipti yani kim hak etmediği halde öyle bir tokadı hazmederdi ki? Onun için çok uzun sürmeyecek gibidir Asi’nin Demir’e olan tavrı. Sonuçta o senetlere muhtaç elinde başka bir şey gelmez, unutup gidilecek gibi geliyor bana kısa zamanda…
brokensmile / 8 Aralık 2007
 
Bence de aralarında fazla küslük olmaz ama Demir ne yapar da affettirir kendini orasını bilmiyorum valla. Demir bir yandan da Asi’yi korumak için teyzesine yalan söyledi. Senedi verdim karşılığında atı aldım diye yoksa evi alacaktı.
Aside ailesine karşı Demir’i korudu. Atı vermeyi ben istedim diye.
özge:(:( / 8 Aralık 2007
 
Yağmur sahnelerinde öpüşme falan dendi ama Asi uzaklaştı. Demir bir adım atıyor Asi hemen geri çekiliyor.
CanKuşu / 8 aralık 2007
 
Adamın sabahları kalktıktan sonra ilk işi, veranda da elinde kahvesiyle Asi’yi beklemek oluyor. Atın ölümünün verdiği acı Asi & Demir ilişkisini kötü yönde etkileyeceğinden ve Asi Demir’le olan ilişkisine mesafe koyacağından… hele hele birde Kenan’ın gelmesiyle Demir nasıl yerinde duracak bilemiyorum. Bende hiç istemesem de Demir’in Asi’ye senetler karşılığında kendisiyle evlenmesini isteyeceğini düşünüyorum… Tahmin tabi bu…
Önce At sonra Asi’yi alacak gibi geliyor bana da… Şu anda aralarında acayip bir çekim, elektrik var ama aşk olduğunun ikisi de farkında değil. Korkarım ki Demir Asi’yi elinden kaçırmamak için evinde yaşamasını isteyecek, bizim görmek istediğimiz aşk sahneleri sonra gelecek. Aşk evliliği yapmaları biraz zor görünüyor. İlişkileri başından beri inat üzerine kurulu zaten. Kenan Demir’in fitilini ateşleyecek, hatta Demir senetler karşılığında seni işçi yaptığımı söylemiştin, eşim yapıyorum işte bile diyebilir.
Demir geçmişinde yaşadıklarından dolayı elbette ki teyzesinin etkisinde kalabilir ama bunu da aslında çok dengeli yapıyor… Demir’i teyzesini dinleyen bir karakter haline getirmek dizinin sonunu getirmek olur… Bu dizide Demir’in gücü çok önemli… Zaten senaristlerde bunu oya gibi işleyerek gözümüze gözümüze sokuyorlar… Mesela Demir’in Cemal Ağa’nın traktörlerine muhtaç olmayıp traktör satın alması gibi…
Demir, Asi’yi asla bırakmaz… Bende gelecek bölümlerde Asi’yi senetler karşılığında alabileceğini düşünüyorum.
Oyuncu seçimleri bu dizide tam isabet olmuş. Büyük ustalarımızı saymıyorum bile. Tüm oyuncular harikalar.
Dizi seyreden biri olmadığım için Murat Yıldırım’ı daha önceden izlememiştim. Ama öyle bir oynuyor ki sanki Antakya’da “Demir” diye biri yaşıyor gibi geliyor bana. Tuba Büyüküstün de “Asi” karakteri için biçilmiş kaftan. Çok ama çok güzel… çok masum… İkisi de birbirlerine muhteşem bakıyorlar.
brnnn / 8 Aralık 2007
 
İlk öpücük Demir’den ve bir anda gelecek çünkü Asi’nin duyguları Demir kadar çok ve net değil şu anda o yüzden Demir’le anca köprü sahnesindeki kadar yakınlaşır öpmesine izin vermez. O yüzden iş Demir’e düşüyor… kızı kendine çekip öpecek.
GÜLGÜZELİ / 8 Aralık 2007
 
Öncelikle ilk olarak Asi&Demir köprü sahnesi süperdi. Demir’in ''seni kaybetmek istemiyorum, ölmeni istemiyorum” deyişi her şeyi açıkladı aslında. Nerde o eski Demir nerde şimdi ki Demir! Antakya’ya ilk geldiğinde nasıldı şimdi nasıl. O bile inanamıyordur belki de kendine.
Süheyla çok kurnaz ve her şeyin farkında. Demir’in yaptığı her şeyin nedenlerini de çok iyi biliyor. Demir senetler için oldukça kolay bir yolda seçti... en azından o bir senet için... eğer eski Demir olsaydı o intikam hırsı hala içinde en kabarık haliyle olsaydı Asi’nin gözlerine baka baka zevk ala ala alırdı evlerini ama yapmadı... yapamadı... hatta söylerken bile sanki suçluymuş gibi yüzüne bakamadı.
Atı için üzüldüm Asi’nin ama adamın başka yapabileceği bir şey yoktu. Sonuçta bunu isteyen teyzesi canının bir parçasıydı... bir şekilde olacaktı ama evlerine alarak canlarını daha fazla acıtmak istemedi.
Demir bence oldukça iyi bir insan... ve çok zeki... istese her şeyi yapabileceğini o da iyi biliyor ama Asi’den hoşlanışı engel oluyor.
Ayrıca Demir’in Asi’ye keçi ya da Asi demesi çok şeker. O sahnelerde Murat çok tatlı oluyor... hele o traktör sahnesinde çok şekerlerdiii...
Önümüzdeki bölümde Asi bir süre Demir’e yapacaktır afra tafra ama Demir o köprüde Asi’ye sarılırken onu kolundan tutup çektiğinde duygularını açıkça belli etti. Sadece Asi o an düşünmeden nasıl bu kadar cesaretlendi anlayamadım. Demir tutmasaydı düşecekti... hiç mi düşünmedi geride bırakacaklarını...
Vee son olarak Çetin Tekindor muhteşem oyunculuğunu bu diziyle bir kez daha kanıtladı o ağladığı sahnede bende üzüldüm onunla...
reytinglerimizde iyi.. sabredemiyorumm... hemenn cuma olsunn...
Sımarık Cadı / 8 Aralık 2007
funda
 
 
Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum forumu sürekli takip ettiğimden olabilir, eve çamurlu çizmeyle girilmesinden bahsediyordunuz, bu bölüm Neriman Hanım tepkisini gözümüze sokarcasına gösterdi. Sanırım forumu takip ediyorlar yakında Asi’nin kıyafetlerine de el atarlar artık.
brokensmile / 8 Aralık 2007
 
Evet, Asi’nin yeşil çizmelerini bile göremez olduk. Deri siyah çizmelerini gördük geçen haftaki şehre mimarla buluşmaya gittiklerinde. Takip ettikleri kesin. Zaten bizim eleştirilerdeki amacımız hatasız daha güzel bir dizi izlemek için.
patasana dilek / 8 Aralık 2007
 
Asi Demir’in çiftliği çok benimsemiş. Kanalları açarak Demir’in çiftliğini sular altında bırakmayınca babasına teşekkür etti. Demir’in kahyaya bizim işçilerin hepsini al, babamın dediklerini yapın dedi.
Demir’in olan şeyler için teşekkür etmeler, bizim işçiler demeler, traktörlere sevinmeler.
GULBEYAZ76 / 8 Aralık 2007
 
Asi Demir’i durdurmak için ona dokundu ya… Demir birden durdu!
medsul / 8 Aralık 2007
 
“Seni kaybetmek istemiyorum, ölmeni istemiyorum''
Bu söze muhatap olan biri nasıl olur da bu söz üzerinde düşünmez? Düşünüp heyecanlanıp, sonradan, sevindirik olmaz? Ya o hengamede o sözü duymadı ya öylesine söylendiğini düşündü. Ama Demir öylesine konuşacak biri değil ki...
siyah-beyaz / 8 Aralık 2007
Demir’e kızgın değilim... sonuçta Asi’ye karşı olan
 
duygularını kendine açıklaması bile zaman alacaktır, kabullenemeyecektir. Ne de olsa düşman bir ailenin kızı. Teyzesi de annesi gibi olmuş artık. Onun dediklerini yapmayı kendine borç biliyordur. Hem Demir’inde Antakya’ya ilk geldiğinde amacı buydu; onlara acı çektirmek. Ama Asi’yi tanıdıkça fikri değişti...
Sımarık Cadı / 8 Aralık 2007
 
Asi’ye birisi aşık olacak…
Benim Demir’imde bakacak… ba bababa!
Bence kesin laf falan sokar, çok sinirlenirse yumruklar konuşur!
nurche / 8 Aralık 2007
 
Demir’in Kenan’ı kıskanması beklediğimiz bir şey ve görmek istediğimiz bir sahne. Demir’in Asi’ye olan ilgisinin farkındayız da esas benim merak ettiğim; Asi’nin Demir’e olan duygularından tam emin olabilmek için Kenan Demir rekabetini biz izleyicilere ne güzel sahnelerle izleteceklerdir. Murat Yıldırım’ın oyunculuğunu ilk Kadir İnanır’ın dizisi olan bütün çocuklarımda izlemiştim, bir de Fırtına’da ama Demir karakterindeki kadar etkilememişti. Demek ki karakterin özelliği de önemli oyuncu olarak iyiydi ama hayranlık bıraktıran bazen karakterin özelliği de olabiliyormuş. Bu dizide Murat Yıldırım için bunu söyleyebilirim.
patasana dilek / 8 Aralık 2007
 
Bu zamana kadar hayal etmiştim… mesela Asi hakkında bir şey oluyor, Demir bunu Kerim’den öğreniyor ama olmadı. Belki bu zamandan sonra olur.
özge / 8 Aralık 2007 
 
İhsan ve Asi iki çiftliği de kurtarmaya uğraşırken, Demir İhsan Ağa’ya teşekkür etti. İhsan Ağa’da şaşırdı doğrusu… Ne oldu buna!
mss.ecem / 8 Aralık 2007
 
Bende çok şaşırdım. Demir bence Asi'yle olan konuşmasından etkilendi. İhsan Bey'in pek de sandığı kadar suçu olmadığını anlamıştır belki ama Asi'ye olan aşkını kendine itiraf edemediği gibi bunu da kendine itiraf edemiyordur. İhsan Bey gerçekten şaşırdı ama Demir gerçekten çok nazik ve terbiyeli bir insan, pek teyzesine çekmemiş.
-A k e L d a N- / 8 Aralık 2007
 
İnşallah anlamıştır. Asi konuşurken dikkatli bir şekilde dinledi, lafını falan kesmedi, bitirmesine izin verdi.
mss.ecem / 8 Aralık 2007
 
Demir'in sevmediğim bir huyu var, o da Asi'yi çiftlikte göremediği her an kahyasına ‘çabuk çağırın gelsin’ diye kızgın ve sert bir şekilde çıkışması. Tamam, Asi'yi çiftlikte görememek deliye çeviriyor ama şu tavırlarına da az çeki düzen verse süper olacak. Asi'nin erkenden işe başladığını duyunca yüzündeki şaşkınlık güzeldi. Yalnız bir kız kadar olamadı kürek işlerinde… yavaş yavaş öğrenir artık.
Demir-Asi-Hüseyin üçlüsünü çok seviyorum. Ne zaman bu üçlü bir araya gelse çok hoş sahneler ortaya çıkıyor. “Sögüt değil lan, söğüt” ders veriyor güya ama o "lan" kelimesi ne oluyor öyle Demir bey! Asi'ye orada olduklarını fark ettirmek için yüksek sesle konuşması güzeldi. “Her taşın altından siz çıkıyorsunuz” diyen Asi ne kadar da haklı! Eee doğru söz, kız nereye gitse karşısında Demir. Demir'in Asi'nin gözlerinin içine baka baka Hüseyin’in kulağına eğilip “biz onun gizli yerine gidiyor muyuz” derken ki hali çok şirin ve sevimliydi. O sahneyi kaç kere izledim hatırlamıyorum. Tabi mesajı alan Asi gülümseyerek gitmeye başladı ama giderken de Demir'i alt etmeyi yine becerdi. Hiçbir şeyin altında kalmıyor bu kız. “Çamur senin toprak senin arazini su basmasın diye çamura bulanan benim.”
sude9 / 8 Aralık 2007
kv_fan / 08.09.2009
 
 
Bir de, Demir’in gece vakti gelip Asi’yi atının terkine atıp götürmesi sahnesinde de İhsan Bey’in çaresiz baba bakışı içime dokundu…
söğüt / 8 Aralık 2007
 
Kızının bir erkekle dolaşmasına izin vermek için bin dereden su getiren bir baba(İhsan Bey), diğer kızının gece vakti bir erkeğin atının terkisine binip gitmesine nasıl ses çıkarmıyor? “Ben seni götürürüm Asi” filan diyebilirdi... Demir farkı mı?
siyah-beyaz / 8 Aralık 2007
 
Benim çok hoşuma giden ama aynı zamanda İhsan'a üzüldüğüm bir sahneydi. Asi'nin atını verdiği akşamın gecesi herkes üzgün kırgın İhsan çare olmadığı için yıkılmış tam da bunun üstüne Demir “Asii” diye çiftliği ayağa kaldırıyor, yetmiyor atın arkasına bindiriyor. İhsan da Asi'nin Demir'e sıkı bir şekilde sarılmış halin ve birlikte gidişlerini izleyip duruyor. Acıdım İhsan'a ama dediğim gibi çokta hoşuma gitti.
sude9 / 8 Aralık 2007
 
Demir olayları çocukluğundan hatırladığı ondan sonra da teyzesinden duyduğu kadar biliyor. Teyzesi maşallah çok doldurmuş. Ama şu an hakkında daha önce bir sürü olumsuz şey duyduğu insanları tanıma fırsatı buluyor ve söylendiği gibi olmadıklarını görüyor. İhsan mesela hiçte öyle onun düşündüğü gibi bir izlenim vermiyor Demir’e.
Benim korkum atın ölümünden sonra İhsan’ında değişecek olması. Çünkü çok fazla canlarını yakmış oldular. Düşmanlık gütmüyorlardı bugüne kadar ama bundan sonra İhsan da düşmanlık gütmeye başlayabilir ve olaylar daha da çok içinden çıkamayacak hal alabilir.
gülendam83 / 8 Aralık 2007
 
Bir mucize olsun ve Asi artık Demir’in kölesi gibi çalışmaktan ve ailesinin ekonomik sorunlarından bu denli sorumlu olmaktan kurtulsun. Demir’le eşit şartlarda karşılaşsınlar o zaman durum ne olur çok merak ediyorum. Diziye yeni girecek karakter umarım Asi'ye ve ailesine yardımcı olur. Demir de kıskançlık krizlerine girer.
ASİ'nin yerinde ben olsam Demir'i asla kolay affetmem.
Steella / 8 Aralık 2007
 
Bu bölüm hayret etsem de Süheyla Hanım İhsan Bey’in suçlu olmadığını söyledi. Onları gönderişini bile suç bulmadı, yani resmen affetmiş İhsan Bey’i.
karafirtina / 9 Aralık 2007
 
Süheyla la İhsan buluşmadı değil mi? Hani müzede buluşacaktı bunlar. Demir’in atı aldığını öğrenmeleri üzerine mi bu görüşme olmadı?
Ben hala İhsan’la Süheyla’nın buluşma olayındayım takıldım kaldım oraya... Eğer buluşmadılarsa, mantık hatası. Telefonla konuşup görüşmediklerine göre eğer öyle bir durum olsa Ökkeş’i göndermezdi haber vermek için. Ben bu ikilinin yalnız kaldıklarında muhabbetini çok merak ediyorum. O yüzden taktım buna. Süheyla İhsan’a aşık mıydı? İhsan bir şeyler hissediyor muydu zamanında? Ancak ikisi yan yana geldiklerinde anlayabileceğiz çünkü...
Fragmanı hatta yeni bölümü şimdi izlemek istiyorum
asnim / 9 Aralık 2007
 
Akşam müzede demişti fakat akşam oldu hatta gece oldu, Asi’nin atını bulmaya gittiler ama ne müze ne de İhsan buluşmadılar.
love&pride / 9 Aralık 2007
 
Mantık hatası olabilir. Süheyla akşamüstü buluşalım dememiş miydi? Akşamüstü ne demek? Gece oldu buluşmadılar. Ben de çök merak ediyorum yalnız kaldıklarında ne konuşacaklar, birbirlerine nasıl bakacaklar? Kin dolu olacakları kesin de ben Süheyla İhsan'ı ilk gördüğü zamanki bakışına takıldım. Orada gözlerinden kin değil, eskiden kalma bir hayranlık okunuyordu bence... ama çocuğunun yaşadığını öğrendi, nefreti katlandı da katlandı ve artık öyle bakmaz diye düşünüyorum.
aasiii / 9 Aralık 2007
funda
 
 
Bazı sahneleri birkaç seyrettim daha iyi anlamak için. Senaristlerin performansı giderek artıyor. Güzel kelimeler diyoruz ama hepsinin daha derin anlamları ve bağlantıları var tabi ki. Bazı şeyleri direkt ifade etmektense bizim yorumlarımıza bırakıyorlar, bu bakımdan saygılarımı sunuyorum. Umuyorum bu değişmez. Her neyse gelelim bölüme;
1. önemli mesaj; Demir artık kendini Asi’den sorumlu hissetmeye başladı bu çok açık. Bunu en açık gösteren bence eve kadar bırakmak istemesi değil, o çok sıradan bir gösterme şekli kalır bence. Asi’nin bir şeyleri bilmeden Demir’e çıkışması karşısında Demir’in gerçekleri açıklama isteği bunun en açık göstergesi. Resmen Asi’ye bu nefretin sebebini açıklamak ve haklı olduğunu kanıtlamak istedi. Artık As’nin bilmesini istedi, onun Asi ye değil de babasına ve geçmişine nefret duyduğunu anlamasını istedi. Bütün bunlar olurken, intikamını alırken de Asi’yi kaybetmek istemiyor, bunu açık açık da söyledi. Başlarda intikam için Asi’yi gözü görmüyordu, eee şimdi aşık, istese de yapamaz. Ben sadece bunu açık açık kendine ne zaman itiraf edeceği, kendi iç hesaplaşması için ayrı bir sahne istiyorum.
Bu bölümün verdiği 2. mesaj ise Demir in Asi’yi koruması. Atı karşılığı senedi istemekle Asi’yi korudu, teyzesine karşı çok akıllı bir manevraydı. 3 senet elinde olsaydı teyze evi ellerinden muhakkak alırdı, aldırırdı. Burada Demir bunu yapmadı, teyzesinin emrine uymadı. O sırada senetlerin hepsinin elinde olmadığı yalanını söyledi. At akıllı bir yalandı, çünkü Asi’den alsa bile, aslında hep Asi’nin yanında olacaktı. Belki daha sonra geri vermeyi bile düşünürdü bilemeyiz. Elinde 2 senet kalınca evi alamaz, daha doğrusu Süheyla alamaz. Çözüm çok mantıklıydı ama bunu Asi ye açıklayamazdı. İşte bu yüzden atını Asi’den isterken yüzüne bakamadı, suçluluk duydu. Belki de kendi şaşırdı. Bu kadar intikam peşindeyken bunu yapamadığına. Önceki bölümlerde hatırlayın teyzesine telefonda "yakında bana devredilmek üzere olan Kozcuoğlu Çiftliği" demişti. Kendi planı da buydu, yapamadı. Burada verilmek istenen başka bir şey bence. İhsan zamanında babasının emrine uydu ve Demir’in ailesini çiftlikten yolladı, hayat boyu suçluluk duydu ama Demir teyzesinin emrine uymadı!!! İhsan’ın deyimiyle "engel oldu" bir şeylere. Çok önemli bir nokta bence. Ama o da şu anda başka sonuçlarla karşılaştı. Şimdi bunun suçluluğunu duyabilir ama bir yandan da yapma sebebini düşünüp bu suçluluğu hafifletebilir. Tek üzüntüsü Asi’nin bu kadar üzülmüş olması. Bunu da dediğiniz gibi bir tay hediye ederek telafi edecek kesinlikle.
3. önemli mesaj ise; Demir’in bölüm başında sen hiç sevdiğini kaybettin mi sorusuydu. Asi kaybetmemişti, nasıl bir durum olduğunu bilmeden Demir’e geçmişi unutmasını ve devam etmesini söyleyebildi. Şimdi gerçekten anlıyor, anlamaktan öte biliyor. En sevdiğini kaybetti, Demir yüzünden. Şimdi ki davranışı çok önemli. Bence burada Demir’den nefret edip intikam almak isterse senaryo tutarsızlaşır. Demir’e dediğini kendisi yapabilmeli, geçmişe bağlı kalmadan devam edebilmeli, kin duymamalı. Tabi ki çok uzun süre kızgın olacak ama bunu nefrete dönüştürmemeli, çünkü Asi karakterini bu şekilde yarattılar. Eğer bunu yapabilirlerse ve Demir Asi’nin bu olaydan sonra bile kendisinden nefret etmediğini görürse, kendisini ve Kozcuoğullarına karşı olan nefretini sorgulamaya başlayacak. İntikam aldığında eline ne geçeceğini düşünecek. Asi’yi örnek alacak belki de ve o nefretinin kararttığı gözlerini o nefretten uzaklaştırdığında Asi’yi görecek en yakınında ve ona karşı olan duvarları yıkıp aşkını kabul edecek. Birbirlerini anlayacaklar. Bu noktada bir ilişki başlayıp iki aile arasındaki nefretin nasıl aşılacağını düşünmeye başlayacaklar, gerçek anlamda kavuşmak için çaba sarf edecekler. Tabi bu ancak bu sezon sonlarına doğru olur. Bu fikrim versiyon1 olabilir. bu durum için versiyon 2 ise; Demir bir yandan Asi’yi görüp kendini sorgularken Asi Demir in niye atını istediğini, Süheyla’nın ve Süheyla’nın nefretinin onu nasıl yönlendirdiğini anlayacak. Demir in Asi ye karşı duvarlarını yıkışıyla ve Asi, Demir’in babasının yaptığı gibi emre uymadığını, ve aslında iyilik yaptığını anlamasıyla aynı anda birbirlerine yakınlaşacaklar. Kendilerine engel olmayacaklar, bakın olamayacaklar demiyorum!
Sonuç olarak bu 3 mesajın da tutarlılığını korumasını bekliyorum. Bu gidişatta yeni gelecek karakterle belki Demir’in ve Asi’nin kafalarında soru işareti yakmasını sağlayabilirler ama lütfen bu kadar yoğun duygulu bir çifti böyle basit bir hikayeyle kavuşturmayın. Bir iki bölüm oyalama taktiği olabilir, ona bir şey demem haklılar ama lütfen bu kadar basit olmamalı.
Aklıma gelen şey ise diyet kelimesi. daha önce İhsan Melek’in kolu için hepimizin diyeti demişti. Demir de tüfeği alırken benim diyetim dedi. İhsan ve Demir karakterlerini paralel götürmeye çalışıyorlar. Asi de aralarında kalıyor. Aslında çok benziyor İhsanla Demir’in durumu ama Demir kendi diyetini öderken İhsan ödemedi. Belki de Melek’i her gördüğünde bunun acısını çekiyor, pişmanlık duyuyor. Demir’in yaptığından çok da fazla pişman olmayacağını söyleme sebebim de buydu. O aslında diyetini ödedi, atı vururken bunu yapmasaydı ve çiftliği alsaydı daha çok kişi üzülecekti. Kendisi de daha fazla üzülecekti. Bunu biliyor
Aşk ve Gurur da Elizabeth’le evlenmek isteyen biri vardı, hatta uzaktan kuzeniydi. Aynen yine oradan alınmış fikir belli. Ama Elizabeth hiç ilgilenmeyip tersliyordu ve reddediyordu tabi ki. Hatta sonra Elizabeth’in bir arkadaşıyla evleniyordu. Bu Ökkeş Efendi’nin kızıyla evlenmesin sonra?
Bu yeni gelen Kenan’ı Asi’ye kesin yamamaya çalışacak aile. Özelikle de Neriman’la Cemal ağa. Topraklara bakmaya geliyorsa işte Cemal Ağa toprak derdine düşer, Neriman zengin koca derdine düşer, geçinir giderler.
Hatta gelir etrafı gezmek ister şimdi bu Kenan, saten onun için geliyordu değil mi? Etrafı en iyi bilen Asi’yle gönderirler Kenan’ı. O sırada şehirden arabayla dönen Demir ikisi at üstündeyken yanlarından geçer, görür. Tam duracakken, ikisinin de güldüğünü görür yanlarından kıskançlıkla hızla geçip gider. Akşam yine elinde o siyah beyaz fincanıyla veranda da oturur, niye öyle sinirlendiğini anlamaya çalışır durur. Kendi kendine yanar. Ertesi gün çiftliğe gelen Asi’ye laf çarpar bir şekilde ne der bilmem tabi… ‘Arkadaşın ne yapıyor?” falan der herhalde.
Vamos / 9 Aralık 2007
funda
 
 
Dizinin ismi Asi, bu yüzden; dizi ilk başta başlarken tersine gidiyor, insanlar geri geri yürüyor. Diğer dizilerde bu konu olsaydı Süheyla’nın kimden hamile olduğunu falan her şeyi biz bilirdik. Süheyla’nın Demir’e anlatmasını beklerdik yani yine ters. Gelecekten geçmişe gidiyoruz oysaki çoğu dizide geçmiş bilinir, geleceğe yönelinir.
Mesela başka bir dizi olsaydı atın öldüğü gösterilmezdi. Atın kaçtığı, Demir’in onu takip ettiğini gösterilir, atın ayağı kırıldıktan sonra 8.bölüme bırakılırdı.
Ya da yağmur sahnesini son sahne yaparlardı, Asi tam atlarken bölüm biterdi.
Asi’yi diğer dizilerden ayıran özellikler fazla, en kısa zamanda daha da ilgi toplayacağına eminim. Bakalım daha neler göreceğiz.
Cansu* / 9 Aralık 2007
 
Ben bu At olayında en az Asi kadar, Demir'in de canının yandığını ve bunu unutturmak için elinden geleni yapacağını; belki teyzesine “senin yüzünden” diyeceğini filan düşünüyorum. Demir Asi'yi almaya gittiğinde ve sonrasında çok üzgündü ve o ‘diyet’ sözcüğü çok, çok önemli geldi bana...
siyah-beyaz / 9 Aralık 2007
 
Demir daha atı isterken kötü olmaya başlamıştı. Kafasını kaldırıp Asi’ye bakamadı bile. Eski Demir olsa Asi’nin gözlerinin içine baka baka senetlerden birini istiyorsan atını vereceksin, baban için mecbursun derdi. Ama şimdiki Demir bırak söz söylemeyi kafasını bile kaldıramadı yerden, çok üzüldü. Şimdi düşünüyorum da atın öleceğini nerden bilebilirdi ki? Onun aklında hem senedi verip Asi’ye iyilik ederim hem teyzemin çenesini kapatırım hem de at sayesinde Asi’yi daha çok görürüm düşüncesi vardı herhalde. Teyzesine atı alacam diyen Demir’le o şehre ilk gelen Demir bir miydi? Kesinlikle değildi. Gözle görülecek kadar büyük bir değişiklik var. İhsan Bey’i bile sevmeye başladı. Yakında kaybettiği babasının yerine bile koyabilir. Aşk Demir’i bambaşka yaptı. Kerim’in ‘o çiftliği ne yapacaksın?’ dediğinde “cehenneme çevireceğim” diyen Demir yok artık. Teyze de bunu görmeye başladı. Asıl tehlike teyze olmaya başlayacak herhalde. Ama o da İhsan’ın suçsuz olduğunu biliyor bu kini niye anlamıyorum.
GÜL GÜZELİ / 9 Aralık 2007
 
İlk iki bölümü izlememiştim ben. Demir’in Asi’yi çiftlikte çalışan biri olarak tanıdığını bilmiyordum. Asıl şaşırdığım, Demir gerçeği öğrendiğinde Asi’ye hiç sormadı, hiç konusu bile geçmedi… hayret!
epiler / 9 Aralık 2007
 
Bence o kırbaçtan sonra, Demir de Asi’ye tokat atmıştı ya (bunu hatırlatmak istemezdim üzgünüm), o sırada Asi’ye, Kozcuoğlu olduğunu söylemediği için de kızgındı. Bu olaydan sonra da kendi hareketinden pişmanlık duyduğu için hesap sormaya kalkmadı gibi geliyor bana.
_Demirdoğanım_ / 9 Aralık 2007
 
Hep Demir’in duygularının dışarıya vurup vuramamasını konuşuyorsunuz. Bir de Asi’nin biraz olsun aşkını veya duygularını dışarıya veya kendine itiraf etmesi veya bocalaması gerekmiyor mu? Biraz da onun hissettiklerini seyredebilsek daha hoş olurdu. Ama bu bölümden sonra büyük bir ihtimalle yakın zamanda böyle sahneler olmaz herhalde.
azisim / 10 Aralık 2007
 
Demir bakışlarıyla konuşuyor. Ama ben Asi'de böyle bir şey göremiyorum. Bakışlar tek tip... Kızsa da aynı bakıyor, kızmasa da. Onun için duygularını anlamak mümkün değil. Mesela Demir'in başka yerde olduğunu duyduğunda gözlerinin gölgelenmesini beklerim ama olmuyor. Ya da şimdilik çok ilgisiz diyeceğim ama Demir'in sarılmasına nasıl izin veriyor o zaman köprüde. Umarım yakın zamanda dediğin gibi olur zira ben anlamadım duygularını.
siyah-beyaz / 10 Aralık 2007